1. 251.
    0
    geldim panpalar.

    evime doğru yürümeye başladım.
    saat gece yarısını geçiyordu.
    ben ve bir kaç köpekten ibaretti sokak.
    yanlızdım.
    fatmayı çok seviyor olsamda, beraber olsakta,
    sevgili olsakta
    yanlızdım.
    sıfatlar ne olursa olsun beni bekleyen
    tek kişilik soğuk yatağımdı.

    sabah oldu.
    gece fatma mesaj atmış
    'hani 4 saat sürüyodu yalancı' diye
    cevap atamadım.
    telefonum kapanmıştı faturayı ödemediğim için.
    artık kendimi tamamen okula vermek zorundaydım.
    yapacak çok şey olmadığı için
    okul-spor- ev arasındaydı hayatım artık.
    mesaj gelmişti.
    güvercin seslerii.
    'napıyosun'
    cevap atamadım.
    aradı
    'niye cevap atmıyosun '
    'hattım kapalı'
    konuşmaya başladık.
    tuğçe artık herhangi biri gibiydi.
    üstüne okadar çok şey yaşıyordumki her görüşmemizden sonra
    unutuyordum bile varlığını tuğçenin.
    ama o hatırlatmakta ısrarcı biriydi herşeyi.

    bi kaç gün böyle devam etti
    tuğçe arıyordu
    fatma da mesaj atıyordu.
    yada netten yazıyordu.
    sooğumuştum iyice ikisindende.
    'annem evde yok 1 hafta, gelsene antalyaya'dedi telefonda fatma.
    ama ben artık fatmanın neden hayatımda olduğunu biliyordum.
    fatma sadece tuğçenin yedeği gibiydi.
    tuğçeye söyleyemediğim şeyleri ona söylemiştim.
    bi anda bana bağlanması o yüzdendi.
    gitmek istemiyordum
    'derslerim var sınavlar var gelemem sanırım'diye cevapladım
    'bu son şansın olabilir.'
    'tamam ben kullanmak istemiyorum şans falan'dedim ve telefonu yüzüne kapattım.
    artık farkındaydı çaresizliğinin.
    yinede son sözü söylemeyi severdi fatma.
    o yüzden satırlarca yazı döktürmüş ve yollamıştı.
    son sözüydü evet ama benim için bir anlamı yoktu söylediklerinin.
    küfürde etse ,belada ansa farketmezdi artık.
    ben çoktan almıştım gemimi limandan.
    kendi küçük denizimde oynuyordum tek başıma.

    bu arada eski liseden arkadaşlarımdan olan
    ve tuğçenin en eski,ve bir zamanlar en iyi arkadaşı olan
    elifle konuşmaya başladık.
    elif rahat bi kişilikti.
    evlenmiş boşanmış hür bir insandı.
    eski bi tanıdık olması onun değerini yükseltiyordu.
    görüşmek için bi gün belirledik.

    bu arada tuğçeden yine ses yoktu.
    ama fatmanın patlama noktasına az kalmıştı biliyordum.
    o gece 'sana birşey gönderdim, ister oku ister sil naparsan yap'
    diye mesaj attı.
    e-maile baktım.ilk dikkatimi çeken yazının benim gönderdiğim mesajlarıda
    içeriyor olmasıydı.
    işte bu noktada burda yazmaya karar verdim.
    hemen reizlerden olan arkadaşımı arayıp sordum.
    'yaz rahatlarsın amk. ' dedi
    o gün bugundur yazıyorum amk.
    neyse
    mesaj baya uzundu tahmin ettiğim gibi.

    fatma'nın mesajı

    'Yine uzun bir yazı seni bekliyor.
    Daha önce de bunlar sana son satırlarım demiştim
    ama daha önce senden hiç vazgeçmemiştim.
    Artık senden vazgeçiyorum.
    Evet oraya gelirken de hayatımda değildin
    ama daha bi hafta önce bana aşk sözleri söyleyen bi insan,
    ayrılığımıza söven bi insan vardı karşımda.
    Söylediğin güzel şeylere inanmayı seçtim hep nedense.
    Bi insanın duyguları nasıl bu kadar çabuk değişir hiç anlamadım.
    ama artık anlamak da istemiyorum.
    Şimdi silmeye kıyamadığım aşk dolu yalan sözlerini
    bi kere de senin okumanı istiyorum.
    Hani demiştin ya sen en büyük hatayı bana inanarak yaptın diye.
    Yerimde olsan inanmaz mıydın oku ve bi an düşün istiyorum.'(Fatma)

    gönderdiğim mesajlardan örnek 1 ;

    Güzel gözlüm tüm ışıkları açık antalyanın..
    görkemli evet çok güzel hatta
    ama gördüğüm yer
    Antalya değil sevdiğim
    senin gözlerin..
    senin bana sevgiyle aşkla bakan gözlerin..
    gökyüzünün yıldızları
    benim sevgimden küçük
    senin bakışlarından zayıf..
    seni çok seviyorum kadınım..
    seni cook seviyorum..son nefesimsin…

    örnek 2;

    Bileklerimde iki demir var ve aralarında zincirler.
    Gökyüzü artık yasak bana güneşim battı çoktan.
    ama benim hayallerim var hala.
    hep sonunu sana bağladığım güzel günler.
    El ele yürüdüğümüz uzun sokaklar,
    yüzerek geçtiğimiz dalgalı denizler.
    Ömrüm bir şark kışının soğuğundayken
    kalbim hayallerinle dolu ve sıcacık hala.
    Nasıl geçerdi bu günler,
    nasıl bırakırdı gece kendini güneşin kollarına,
    gözlerimi sana açmak için kapatmasaydım?
    Tarifini yapamıyorum hala yaşadığım günlerin..
    kısaca seni çok seviyorum..

    örnek 3;

    Güneş üzerimize doğduğunda,
    yağmur damlası düştüğünde yere,
    her yer bembeyaz olduğunda,
    ben yine sana uyandım bu şafak vaktinde..
    sensiz geçerken günler,
    yanımda sen yokken uyandığımda,
    yağmurlarda yalnız yürürken sövüyorum kendime..
    neden diye bu ayrılık..
    anladım ki sevgim benden çok büyükmüş..
    meğer ben görmemişim anlamamışım yokluğunun eziyetini.
    Yine uyuyorum şimdi..
    sana uyanmak sana ulaşmak için..
    kabul et varlığımı,
    özrümü.
    Beni son kez azad et yalnızlığımdan..
    seni seviyorum sadece..

    devamı yarın panpalar.. dikkat edin kendinize
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster