peki ya sen olsaydın ne yapardın

nefesle ilk buluşmamız bu konulardan sonra. yemek yiyoruz barın tekinde. bar dediysem akşama kadar genelde böyle bir iki bira içip bişeyler yemek isteyenler aksamda asıl bar şeklinde kullanmak isteyenler gidiyor. bilen bilir kızılayda twelve idi o zamanlar ismi şimdi adını değiştirdiler galiba. konu döndü dolaştı bizim ufaklığa geldi. nefes gülüp duruyo öldüü öldüü diye. yok dedim ya ölmemiş o kalp masajı yaptım düzeldi (: twelveyi bilenler varsa böyle koltuklarını hatırlarlar. hatırlamayanlar için de paint terk çizim olarak göstereyim (:

http://www.incicaps.com/twelve.jpg

(çizimimle daşşak geçmeyin lan olayı anlayın yeter (: babamızı autocad gibmedi anca bukadar geliyo elden (: )

burda oturuyoruz işte. bir yandan bişeyler yiyor bir yandan da sohbet ediyoruz. ben kalp masajıyla canlandı diyince elini yavaş yavaş benim bacaklara attı. bi kontrol edeyim, doğrumu söylüyorsun diyerek. lan o an herşeyin dıbına koyayım düşüncelerimin felan , ama birisi görcek diye altına sıçıyorsun. görmesine imkan yok kimsenin gelip başına dikilip bakmadıkça. ama insan işte tedirgi noluyor. o tedirginlikle kalkmıyo amk. bak gördünmü senin kalp masajı işe yaramamış dedi. dedim şu tedirginliği sen yaşasan göğüslerin içine kaçar (: sonra baktım içerde kimse yok, herkes dışarıda içiyor bahçe gibi yerde. olsa bile göremez zaten yanımda durmadıkça. saldım kendimi 2 dakika sonra bizimki masayı kaldıracak duruma geldi tabi. bak gördünmü dedi benim masajım iyi geldi ben kurtardım o artık benim. dedim yannanım biz boşalalı çok oldu geçen gün tabi içimden dedim bunu (: ben zaten seninim dedim dışımdan. demeseydim keşke aq o zaman istediğimi yaparım diyip fermuarı açtı lan dedim oha takunu cıkarma amk sen içeri kimse gircekmi ona bak dedi zaten başka napıcam o züt korkusuyla. lan o anki kadar panik ve fenalara gelme durumunu baska bi sekilde yasayamaz insan. bir yandan sevgilin eline almış okşuyor bi yandan kapıdan biri girerse zütünü de o okşar korkusu karışıyor birbirine. ve tabi beklenen oldu kapının önünde duran garson birinin bira istemesi üzerine içeri girdi. tabi toparlandık felan kılıcı kınına soktum hatta şüphelenmesin diye garsonu çağırdım bende birer bira da bize istedim. biralar geldi tabi biz 3 kişiyiz benimki hazır olda bekliyor pantolonun içinde. nefes gülmekten ölüyor amk tak var gülüyon ne haldeyiz. neyse panpalar hızlıca geçeyim orayı biraz daha oturduk dışarı çıktık. otobüs beklerken bukez elimi tutmakla yetindi. tabi ödülünü almıştı ufaktan. uslu kız oluyordu benim kurallarıma uyuyordu kalabalıkta. bende ona bi jest yaptım tabi. normalde kalabalıkta öyle birbirine sürekli seni seviyorum felan demeyi çok sevmem zaten belli amk sevgiliyiz nesini ispat edicez. ama o otobüse binerken arkasından seslendim
-bayann
döndü baktı
-seni çok seviyorum
eheh bukez o utandı. hemen bindi otobüse bende onu utandırdığım için şu surat ifadesiyle duraktan ayrıldım otobüs gidince
http://www.incicaps.com/yihyihyih.jpg
ayrıca
http://fizy.com/#s/1aoy2k