1. 351.
    +8
    sis biraz dağılmaya başlayınca eski patronum ve adamları hacı dedeye karşı gelmeyi göze alamamış ve ellerindeki silahları bırakmışlardı. hacı dedede onları tek tek bağlatmıştı. hacı dedenin benim için bunca şey yapması beni duygulandırmıştı. gerçekten saygı duyulacak bir adamdı. yanıma geldi ve “ula şimdi o haram paraları ve hisseleri bana vereceksin zındık herif ben onları hayır için camiye bağışlayacam oğlum” dedi tebessüm ederek. bende kibarca bunu yapamayacağımı bu parayla başka planlarım olduğunu söyledim. hacı dede tekrar gülümsedi. “ama oğlum cami? imam efendiyle konuştuk biz yeni minare ekleyecez ve üst kata asansörle çıkılacak” ben gülümsedim. “hacı dede kaç yıl ömrün kalmış hala paranın peşindesin üstelik dini sömürüyorsun. utanmıyormusun” dedim nazikçe. ama elimden geldiğince saygılı bir şekilde dedim ve kırmamaya çalıştım. çünkü onun elinde pompalı tüfek vardı ama bende yoktu. üstelik son kelimeyi kullanmamış olsam belki daha iyi olabilirdi. ama hacı dede görmüş geçirmiş bir adam olduğundan dediklerime hak verecek ve hoş görüyle karşılayacaktı. sonra hacı dede pompalıyı kafama dayadı. “ula it oğlu it, ula sen benimle nasıl konuşuyorsun saygısız köpek. köpek soyu.” dedi ve yanındakilerden birine beni çözdürdü. elime kalemi verdi. kağıtı 1 dakika içinde imzalamassam beni diyanet işleri başkanının bile kurtaramayacağını söyledi.
    ···
   tümünü göster