1. 76.
    0
    bi bara uğradım bişeyler içtim filan. sultana da ayıp oldu ama yapacak bişey yok ortalık gavur amı gibi yanıyo ki oranın tabiriyle türk amı gibi yanıyo zaten her yer gavur. illa ki bişeyler içip serinleyecen kola mı içiyim amk oturdum bira içiyorum ben de normal olarak. neyse bi şekilde saati 5 ettim. gittim istasyona. benim tren geldi. bindim. yola çıktık. ama sürekli bi bileti bi saati kontrol ediyorum. bu sefer de kaçırırsak ineceğimiz yeri bizim gezi yalan olur diye. neyse vardım gyekenyese. o dediğim yer de nagykanizsanın küçük bi kasabası. tam hırvatistan sınırında kurulmuş küçük bi yer. indim orda. sordum görevlilere zagrebe ilk tren ne zaman. 50 dakika sonra dediler. dedim bu kasabayı da geziyim 50 dakika.

    sokaklarında dolaşıyorum millet mal mal bana bakıyo yabancı gördüler tabi köylerinde e turistik bi yer de değil anasını satıyım kim gezmeye gider gyekenyesi. işte mezarlığa girdim bi ara fatiha okuyorum elin gavurlarına. hava da aydınlanmak üzere. gyros yapan bi yer buldum. o da bildiğin lavaşta tavuk dürüm amk. neyse bi tane aldım sokakta yiye yiye geri döndüm istasyona. tren gelmiş bindim trene istikamet zagreb.

    zagrebe vardım. yine direk informationa doğru yöneldim. dedim saraybosnaya ilk tren ne zaman. yarım saat sonra dedi. bi sonraki ne zaman 1 saat 45 dakika sonra dedi. tamam dedim yarım saat sonra niye biniyim amk. hazır gelmişken burayı da biraz gezelim. hırvatistan diye önemsemezsiniz belki ama başkenttir sonuçta. neyse tamam dedim ayrıldım ordan. bilet almadım. çünkü yola çıkarken saraybosnaya daha önce gitmiş bi kaç kişiyle konuşmuştum yurttan. hani yol parası ne kadardır hazırlıklı çıkayım gibisinden. ne parası lan onlarda kanun nizam bişey yok bilet filan alma. atla trene kompartıman görevlisi geldimi 5 avro ver öpe öpe alır gider adam diğer yolcular o kadar bile vermiyo dediler ben de onlara uydum amk.

    neyse şehri geziyorum. epey bi gezdim yoruldum amk. oturdum bi banka sigara içiyorum. öyle güzel kokan bi şehir görmedim ben binler. her yer değişik değişik çiçek dolu. hepsinin kokusu birbirine karışıyo. çok sevimli bi koku var havada. neyse baya bi gezdikten sonra tren saati geldi ben de istasyona doğru yollandım. buldum treni bindim. yanıma da marketten 4 tane bira aldım. yolda yalnızım sıkılırsam içerim filan. kapıdan girer girmez ilk kompartımanda benim yaşlarda bi eleman oturuyo tek başına. oturabilir miyim dedim tabi dedi çöktüm yanına.

    tanışıyoruz işte. oralıymış çocuk hırvatmış yani. adın ne dedim. mario dedi. ama süper değil lütfen sen de o espriyi yapma çocukluğumdan beri bıktım dedi. yok dedim başka bi espri yapacam. neymiş dedi. çocuğukluğumu senin manitayı kurtarmaya harcadım amk dedim. hiç duymamış bu espriyi orda yaygın bişey değil tabi kahkaha attı biraz. dedim nereye gidiyon işte bi kasaba söyledi benim memleket orası zagrebde öğrenciyim. dersten çıktım eve gidiyorum. sen nereye gidiyon işte ben saraybosnaya. ordan da mostara. atalarımın yaptığı köprüyü görecem. filan fistan çocuğun ineceği yer geldi indi bu zütoğlanı.

    ben yola devam ederken açtım bi tane birayı içiyorum. müzik dinliyorum kulağımda mp3 filan yok amk zaman geçmiyo. ileriki kompartımanlardan birinde de gülüş oynaş sesleri geliyo. anladım ki kalabalık bi genç grubu var. dedim gideyim şunlarla tanışayım hani burda takıldığıma bakmayı öyle gibik bi asosyal değilim. sonra aklıma bi olay geldi onu yapacam. ama birayı bitirmem gerekiyo bunun için. bi tane sigara yaktım birayla beraber bunu da içtim. bira bitti elemanların kompartımanına yöneldim.

    kafamı uzattım içeriye. passport control dedim. bikaçı hemen pasaportlarını vermeye davrandı ceplerini filan yokluyolar. 5 erkek 2 kız vardı kompartımanda. kızlardan biri pasaportumuzu neden soruyosun dedi. anladı amk görevli olmadığımı. hem daha sınıra çok var. hem de kıyafetim baya bildiğin turist binler gibi hiç görevli polis gibi bi halim yok. isimlerinizi öğrenmem gerek çünkü sizinle arkadaş olmak istiyorum dedim. nihohahaha zuhahaha bastılar kahkahayı amk. gel gel dediler hemen bi yer açtılar bana kompartımanda. işte necisin nerden geliyosun nereden gidiyosun klagib soru yağmuru.

    anlattım işte türküm macaristanda erasmus yapıyorum. saraybosnayı gezmek istedim oraya gidiyorum. tek misin tekim. gel ya biz de oraya gidiyoruz takılırız beraber filan. kızın biri atladı ben türkleri çok severim. saraybosnanın heryerini gezdiririm sana oralıyım aslen dedi. diğerlerinin hepsi slovenyalıymış. kız da slovenyada okuyan bi boşnakmış. arkadaşlarını saraybosnaya zütürüyo gezmek için. annesi de orda öğretmenmiş. kızın adı leylaydı iyi hatırlıyorum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster