1. 201.
    0
    saatlerce oturmuştuk.
    bu mekanın en sevdiğim özelliği
    sınırsız çaydı.
    ve kapalı mekan olmasına rağmen rahatça sigara-çay yapabiliyordum.
    bu dakikalardan sonra artık ruhunu okşayabilir,
    düneşten gölgeye alabilirdim onu.
    göz yaşı dökmüştü ter yerine.
    'hangi gazeteyi istiyosun' dedim
    '... ' dedi.
    o gazetelere bakarken bende en sevdiğim bulmacamı çözmeye başlamıştım.
    sorular çok kolay gelir olurmuştu artık.
    sanki hayatın şifresini çözmüştüm.
    bulmacaya bakarken arada tuğçeye bakıp gülüyordum.
    biliyordum ne kadar kuşkucu biri olduğunu.
    'noldu'diye sorardı her bakışımın arkasından.
    eskiden en sevmediğim huyuydu bu
    'güzelliğine baktım'derdim ozamanlar.
    'bişey yok göze faturamı kesiyosun' der olmuştum gülerek..
    6 saattir oturuyorduk.
    rahatsız olmamıştım ama. gayet rahattı benim için o yer.
    sanki mahkemeydi, tuğçeyi yargıladığım.
    hakim bendim, avukat bendim, izleyici bendim. herkes bendim.
    tek suçlu vardı.o..
    ···
   tümünü göster