+18
-1
Sınıfa çıktım.. laboratuar dersi için önce ön bilgi verilecek, bu maksatla başka bir sınıfa geçecekmişiz önce.. eşyalarımı toparladım, kafamda uçuşan, oradan oraya savrulan hayaller ve düşünceler arasında kendime yol açtım, sınıfın çıkışına doğru ilerledim.. giderken cam kenarına doğru bir bakış attım gayri ihtiyari.. oldum olası nefret etmiştim o cam kenarlarından ve oradaki sıralardan.. sırf malum kişiler yüzünden, başka sınıflarda, hatta başka mecralarda bile, sanki o sıralarda, o masalarda oturanlar bana hep riyakar, üç kağıtçı, kötü insanlar gibi görünmüştü resmen.. telkin edemediğim bir ön yargı ve olumsuz saplantı oluşmuştu beynimin içinde cam kenarlarda, masalarda, sıralarda, sandalyelerde oturan insanlara karşı..
Niye baktıysam baktım o nefret ettiğim cam kenarına doğru.. ayşen i gördüm.. umursamazca kafamı tekrar önüme çevirecektim zira artık beni ilgilendirmiyordu onun varlığı, alışmıştım, sindirmiştim bazı şeyleri..ki..o da bana baktı.. göz göze geldik..ama bunun, çiğdemle ya da diğer ilişki yaşadığım kızlarla göz göze gelişlerimle alakası bile yoktu malum.. göz göze geldik işte dediğim gibi.. sanki babasını öldürmüşüm gibi baktı bana kevaşe.. ateş saçarak, nefretle.. hatta sanki iğrenerek..lan.. huur!..ne yaptım lan ben sana? sevdim lan?! Sadece sevdim lan!!! Sevdim!
O adam diye koluna takıp dolaştırdığın kavat, benim yüzde birim kadar sevmiş midir lan seni? Ha? Yoksa sadece güzel kalçalarını kasıklarının üzerinde hissetmek, güzel boynuna, dudaklarına, yanaklarına, kendi vantuzlarını yapıştırmak için, karı kızsız gezenlere “ezik” dendiğini sandığı için seni listesinin bilmem kaçıncı sırasına yazan o huur evladı, seni, arsız bir çocuğun oyuncak istediği gibi mi istedi?
Bana bunun cevabını ver lan! Ver.. verebilir misin? Veremezsin huur.. veremezsin..çünkü senin de haberin yok biliyorum.. senin her santimini bilen o adamın, sen ne mal olduğundan haberdar değilsin daha.. belki de haberdarsın.. tencereydi o..yuvarlandı.. kapağı sen oluverdin.. nasıl sindirdin.. nasıl kabul ettin..
Ben seni sadece sevdim huur..o yüzden, şimdi bana öyle bakma.. hakkın yok bana ne kızmaya, ne de küçümseyip, aşağılamaya..ama benim hakkım var..ne yapsak hakkım.. nasıl baksam, nasıl davransam hakkım ulan.. oynadın benimle.. toydum, tuzağına düştüm..it gibi yarıştırdın beni.. para gibi kapıştırdın.. köle gibi dövüştürdün beni sen..
Sonra da gittin, onu seçtin..
Bana öyle bakma huur..
Ama ben.. benim senden hesap soracağım gün elbet gelecek.. mahvettiğin hayatımı, yıktığın hayallerimi suratına çarpacağım gün gelecek..ve sen, o gün o masum çocuğun duygularıyla oynamanın hesabını vereceksin..son gülen ben olacağım sen ağlarken..ve nihayetinde, seni de, saplantılı geçmişimi de gömüp gideceğim.. yalnız önce geleceğim…senin için…senin için geleceğim ayşen..
Ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya da hazırım..o nefretle attığın bakışların, bana yalvardığını görmek için..bir gün elbet.. yapacağım..ne gerekiyorsa..o adam olacağım…sevdiğin tiplerden işte..o zaman görüşürüz..
Bana öyle bakma…bakamazsın…hakkın yok..
Birkaç saniye kaldık öyle, aramızdaki gerilimi volta döksen, küçük bir şehri aydınlatırdı desem yeridir..en sonunda kaçırmak zorunda kaldı gözlerini, bense etrafı taradım.. pekekenti yanında değildi.. zaten o yanındayken genelde ya ona, ya da yere bakıyor.. kör edeceğim o gözlerini.. göreceksin..
Birkaç saniye, beni ağzıma kadar hınçla doldurmaya yetmiş, bütün düşüncelerimi tepetaklak etmiş, huzurumu kaçırmış, yok etmişti..
Yine de bu sahne için ayşen e minnettarım.. eğer o bakışma olmasaydı, sonrasında her şey çok daha farklı olabilirdi..
Sınıftan çıktım.. kararımı vermiştim..
Tümünü Göster