0
-demek filme alıyor sizi?
-her yerde, belki burada bile. herkes gördü her yerimi.
-bunu nereden anladınız?
-herkesin bakışlarından bu filmleri gördükleri belli oluyor. orası benim yatak odam, çıplak da gezerim, sağımı solumu da açarım, donumu da çıkarırım. hatta belki mastürbasyon da yaparım ama hiçbir mahremiyetim kalmadı. bütün özel hayatımı gözleri önüne serdi. bir kızın en mahrem yeri televizyonlarda gösterilirse ne olur? benşimdi ne yapacağım, bir daha o işyerine nasıl giderim, oradaki insanların yüzüne nasıl bakarım?
-adınızı bile söylemediniz bana
-rezzan
-rezzan hanm sizin kafanız çok karışmış
-hayır benim kafam karışık felan değil. siz de anlamayacaksınız beni... karışık olan olaylar. eskiden ne kadar sakin bir hayatım vardı benim. şimdi halime bakın, elin köylüsü ne işler açtı başıma... bir de işe son gittiğim gün benim yanımda bir arkadaşına dün gece televizyonda yayın aniden kesildi diyor. hem bukadar şey yap, hem de ilişkiyi pat diye bitir.
-bunu tam anlayamadım
-yani diyor ki "senin artık her yerini herkes gördü, kirlendin sen. orta malı oldun ve ben artık seni istemiyorum. ilişkimiz kesildi" diyor. o gece yarısı evinden telefonla aradım onu. sen ne demek istiyorsun bana, beni istemenin başka yolları vardı, neen bunu benimle açık açık konuşmadın dedim. bana abuk sabuk cevağlar verdi. ne demek istediğimi güya anlamamış. bir sorun varsa yarın işyerinde konuşuruz filan dedi. ben o gece onu defalarca aradım. hep yüzüme kapattı telefonu. hem bukadar iş çevir hemde, siz ne demek istiyorsunuz gece yarısı beni neden rahatsız ediyorsunuz de. bari beni bu kadar çok istiyorsun, benim için çevirmediğin dolap kalmadı, bunu biraz olsun erkekçe yap. ben şimdi ne yapacağım bilmemki. üstelik ban akimse inanmıyor. siz de inanmadınız değil mi?
- rezzan hanım sizi gerçekten anlamaya çalışıyorum ama anlattıklarınız çok karışık şeyler. ayrıca bazılarını siz bile anlayamıyorsunuz. üstelik bugün sizi çok sıkıntılı görüyorum.
-bir kerede bütün bunları anlayamadınız tabii, haklısınız. her şey okadar karışık ki... ben bile bazen işin içinden çıkamıyorum ama çok zor durumdayım. bir şeyler yapmam gerekiyor
-bence bu ara bir şeyler yapmak için acele etmeyin. biz sizinle bütün bu olanları yeniden düşünelim. ama önce sizin dinlenmeniz, uyumanız ve biraz kafanızı toparlamanız gerek, yoksa bu işlerin içinden çıkamayacağız. size bir ilaç vereyim istermisiniz?
-ne ilacı
-şu ara sizin rahat uyumanızı sağlayacak ve bu sıkıntıyı biraz olsun hafifletecek ilaçlar.
-hayır ilaç istemem. ben hasta değilim
-bende size hastasınız demedim ama siz biraz toparlanın ki bu olayların altından kalkabilesiniz
-bu adam benim peşimi bırakmadıkça ilaç ne işe yarayacak ki
-siz daha rahat ve sağlıklı olursanız, sorunların üstesinden gelmeniz daha kolay olur
-iyi peki. verin ilacı bari, ama ağır birşey vermeyin. uyuşturmasın beni.
-tamam sadece geceleri yatarken bir tablet alacaksınız. bu benim kartım sizi haftaya yine bekliyorum. bu konuları daha sakin kafayla bir kere daha konuşalım.
-tamam gelirim, hiç olmazsa dinlediniz beni. sizce bugün burada konuştuklarımızı da dinledi mi bu adam?
-sanmıyorum
-siz onu tanımıyorsunuz size bir kötülük etmese bari. sizce bu adam beni seviyor mu?
-çok zor bir soru. ben henüz olayları tam anlayamadım ama ben size sorayım aynı soruyu?
-vallahi hiç bilemiyorum. ilk günler beni deli gibi sevdiğinden eminim. belki de dünyada hiçbir erkek bir kadını bukadar çok sevmemiştir. zaten ne yaptıysa bu yüzden yaptı.
-bunu nasıl fark ettiniz?
-geçen gün bir arkadaşına benim yaptığım yemeği hiçbir erkek yapamaz dedi. aklı sıra bana mesaj gönderiyor.
-nasıl bir mesaj
-canım bunda anlaşılmayacak ne var. seni benim kadar hiçbir erkek sevemez diyor.
-peki bütün bunları neden size açık söylemiyor?
-işte orasını ben de anlayamıyorum. sanırım çekiniyor benden. onu reddedeceğimden korktu.
-peki bu konuda haklı mı ? sizin de ona bir ilginiz var mı?
-baştan pek yoktu ama beni ne kadar çok sevdiğini ve istediğini hissedince, ben de ondan etkilendim galiba ama bu konuda yine kafam karışık
-evet bu ara kafanız karışmış, bu doğru. birkaç gün rahat uyursanız belki bir daha ki sefer bunları daha etraflı konuşuruz sizinle.
-tamam herşey karmakarışık. sonra konuşuruz
-haftaya yine bekliyorum sizi. ilacınızı almayı unutmayın sakın.
-tamam tamam
bana veda bile etmeden, başı önünde çıkıyor odadan. hemen arkasından babası giriyor içeri...
Tümünü Göster