1. 176.
    0
    tuğçeden mesaj gelmişti o gün.
    -nerdesin napıyosun( tuğçe)
    -istasyondayım. oturuyorum(ben)
    -burdasın yani(tuğçe)
    -evet tatile geldim burdayım(ben)
    -görüşelim mi(tuğçe)
    -tamam. bugün işim var. yarın olur(ben)
    -tamam olur(tuğçe)
    hergün peşinden koşan,bi lafına üzülen, kırmamak için kırılan, gururu yazmayı unutan ben
    tuğçeyi bir gün sallamıştım.bu bir değişimdi hemde çok büyük.
    çarşıya çıkmak için minibüse bindim.
    -abi bi kişi alırmısın' diyerek uzattım parayı
    artık öğrenci demiyordum kendim için.
    gibimde değildi çünkü. kuruşların hesabında değildim artık.
    'bununla döner alırım, bununla ayran alırım, bununlada yemekten sonra bi dal sigara alırım'
    gibi gayelerim yoktu.
    liseli bir binken' aga 25 kuruş varmı dolmuş parası ekgib' derken
    artık gecede bi kaç yüz lira harcar olmuştum.
    alışkanlıktır bu dolmuşta en arka sola oturmak.
    geçtim oturdum yerime yine.
    çarşıya az bir yol kalmışken tuğçeyi gördüm.
    yanında annesi, kavşaktan arabasıyla pazara doğru dönüyordu.
    tipik bir kadın gibi sürüyordu.
    direksiyonla kadın şöförün arasından kağıt buruşup geçer.
    gözüme ilişti. sinyal vermemişti
    'kavşaktan dönerken sinyal verilir' diye mesaj attım.
    15 dakka sonra cevap geldi.
    'sen nerden gördün' diye
    çarşıdayım geziyorum gördüm' diye cevapladım..
    ···
   tümünü göster