1. 126.
    +2
    lisedeydim o zamanlar. Su borusundan tırmanarak kaçardım evden, fink atardım sokaklarda.
    Abim olmasaydı, dayımlar beni linç ederdi herhalde. Ama abim benim...
    Dokundurtmazdı kılıma. Çok isterdi okumamı. Beni balkona kitlemişti bir gün.
    Elime de bir kitap verip. Soğukta it gibi titrerken 'suç ve ceza'yı okumuştum.
    En büyük cezası buydu mesela.

    O gün sıradan bir gün gibi başlamıştı her şey. Ben ders çalışayım diye bulaşıkları yıkadı
    alışveriş yaptı, evi topladı, salata hazırladı. Ben bu arada ders kitabının arasında
    Zagor okudum paso. Sonra bi baktı ki, evde ekmek yok. Almaya gidiyordu, dedim ki, 'ben alayım'.

    Çünkü bize en uzak olan bakkalın orda hoşlandığım bir çocuk takılıyordu arkadaşlarıyla.
    öle uzaktan bakışıyorduk falan. pek havalı bir şeydi. sarı apollon derlerdi mahallede.
    ve ayrıca da fena tavdı bana.

    neyse, ben giyinip süslendim, sonra da çıktım. üç bakkal geçip oraya vardım. bu geldi yanıma,
    başladık konuşmaya. ben nasıl saatler geçmiş anlamadım. Abi olacak şey değil.
    adam eşşek gibi çalışmış, bir tek ekmek alınacak yani. Gidiyorum ve iki saat gelmiyorum.

    Abi bir baktım sağıma. Abim geliyor ama... Hızlı yürürken bir yandan kolları sıvıyor, öyle düşünün yani.
    ulan kaçsam, caddede yakalayıp dövecek. kalsam tam çocukların orda yiyeceğim dayağı..
    abime doğru koşarak 'izah edebilirim' falan demeye çalıştım. ama yemedi...

    tokadı koydu, ben de kaçtım. eve kadar kovaladı.
    canım abim benim yaa. eve gelince de ağladı.
    bana dedi ki; 'canım sen yapamazsın, okumazsan yapamazsın, kimseyi çekemezsin. sen okumak zorundasın.
    ders çalışmak zorundasın. sen kimsenin ağzına bakmayacaksın. sen bu olmayacaksın.'

    ben o yaz tatilinde sekiz zayıf temizledim arkadaşlar.
    ister inanın, ister inanmayın ama okumakla kalmadım. dokuz tane kitabım var.

    ve her birinde en çok canım abimin katkısı var.
    allah herkese böyle bir abi versin.
    ···
   tümünü göster