1. 176.
    0
    Kimden: Sibel xxx (xxxx@hotmail.com)
    Gönderme tarihi: 20 Nisan 2009 Pazartesi 23:11:44
    Kime: xxxx@hotmail.com

    ders çalışmak da hep bahane olur nedense üniversite döneminde. Sanki sürekli ders çalışıyoruz da ,o günlerde hiç yaşamıyormuşuz gibi.Bir de ben orta tabakalarda savsaklamış bir talebeyim düşün=)
    Sadece bu dönem içerisinde yaşadığım bir kaç duyguyu paylaşmak istedim bu posta ile o kadar.Msn de riske atamadım varlığını denemeyi.

    Hayatın zor olan kısmı belirsizlikte gibi geliyor bu günlerde. Meslek bile muamma imiş bizde. Sözde Endüstri Mühendisliği okuyoruz ama bir bakıyorum her yere her şekilde girebiliyor. Dahası tamam giriyoruz da neden giriyoruz?
    Cevap şu oluyor, birilerine daha çok para kazandırmak için bir yeri daha iyi hale getirmek. Verimli diyorlar, dakik diyorlar, kaliteli,müşteri memnuniyeti vs vs.
    Millet çıldırmış buralarda.. milyonda bir hata denen şeylerle uğraşıyorlar yanımdakiler, arkamdakiler sistem simülasyonu ile en optimize edilmiş kararlar için ödevler yapıyorlar.
    ARada sağa sola bakan bir garip modundayım.Ama ben, diyorum..Ben birilerine para kazandırmak istemiyorum ki..hani bırakın beni biraz okuyayım, yazayım,gezeyim göreyim. fotoğraf çekeyim, müzik dinleyeyim, farklı bakış açıları ile donanayım..
    I ıh, böyle deyince tık yok bu taş duvarlardan..
    Biraz adapte olmak lazım. Yoksa gitmiyor.Önümde mühendislik ekonomisi notları bana bakıyor, enflasyon, vergi,yatırım kararları ,analizler..
    tmam güzel bir dil ama farsça gibi geliyor bana=)
    amaç?
    boş.
    boş değildir belki de ,tatmin duygusu çok çıkar dolu geliyor.
    Geçen gün bir seminerde bir amca demişti ki,sorumluluklarımız var ve bir de yapmak istediklerimiz. sorumluluklarımızı yerine getiremedikçe, yapmak istediklerimizi de gerçekleyemiyoruz. işte bu çatışma bizi mutsuzluğa itiyor.
    Doğru sanırım.
    ama sorumlulukları kim belirliyor burası karışık biraz.
    Bende çene bol.ama 21 yaşındaki biri için de kafa sanırım normal karışıklıkta:)
    yani yeterince bulanmış.
    Bir de yalnız olmak var tabi.Çevrendeki insalardaki hırsı görüp şaşırmak, bulunduğu yer her ne kadar bir devlet üniversitesi olsa da ortamdan tiksinmek, yabancı hissetmek..
    duvarlarımın kalınlaştığını görmek, duygularıma daha da gömülmek..
    saklanmak, saklamak..
    Şu satırlar kadar açık kelimeleri kendime bile o kadar uzun zamandır söylemiyorum ki.
    Sen bir çok gelişime tanık oldun bende, eminim buna.
    Bundan dolayı yazarken inanıyorum ki anlamaya yatkınsın. Deli dersin belki
    belki dengesiz
    ya da karaktersiz.
    ne dersen söz etmem.
    ama yeter ki paylaştığımı anla..
    sibel
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster