+2
Dosyaların aktarımı tamamlandıktan sonra saatin 4 olduğunu fark ettim. Ofisteki herkese iyi akşamlar diyerek evime doğru yola çıktım. ineceğim duraktan bir iki sokak arkada inip evime doğru yürümeye başladım. Güneş batmış sokak lambaları teker teker açılmaya başlıyordu. Bir tek sokak vardı lambaları olmayan. Gözüme o sokağı kestirdim ve sokağa daldım. Evlerin pencerelerinden içeri baktığımda genelde insanların yaşlı ve alt sınıftan oldukları belli oluyordu. Sokağın en sonunda nihayet yalnız yaşayan bir bayan buldum. Fakat emin olmalıydım. iki hafta boyunca takip etmem gerekiyordu. Sokağın bitiminde sağa döndüm ve evimin olduğu sokağa geldim. Fakat eve gitmektense bir üst sokakta her zaman gittiğim bara gitmeyi tercih ettim. Yine barın önündeki tek kişilik uzun tabureye oturdum ve elimi kaldırarak barmenden bir bira istedim. Dördüncü biradan sonra parayı tezgahın üstüne bıraktım ve bardan dışarı çıktım. Kafamda hala bugün bulduğum tek başına yaşayan bayandaydı. Nihayet kararımı verdim ve bayanın bulunduğu sokağa doğru adımlarımı hızlandırdım. Kimsenin beni takip etmiesini istemediğimden sürekli etrafıma bakarak yürüyordum. Gece saat on biri gösteriyordu. Havada bir tane bile bulut yoktu. Bir tek ayın ışığı sokağı aydınlatıyordu. Son kez arkama baktım ve eldivenlerimi giydim. Evin önüne yaklaştığımda evin hiç bir ışığının yandığını farkettim. Kapı açmada üstüme yoktu. Sürekli yanımda taşıdığım çantanın içinde dosyaların oduğunu düşünmeleri ne kadar aptalcaydı. Çantamdan maymuncuğu çıkarttım ve kapıyı açmayı denedim. Tık sesini duyduğum anda kapıyı elimle tutarak hızla açılmasını engelledim. Kapıdan içeri süzüldüm. Salona geçtim. Salon ufak bir yer olmasına rağmen eşyalar düzenli bir şekilde yerleştirilmişti. Yatak odasında uyuyor olabileceği düşüncesiyle yatak odasına süzüldüm. Odanın kapısı açıktı. içeri girmeden kafamı soktum fakat bayanı göremedim. Yatağın üzerinde havlu vardı. Banyoda olabileceğini düşündüm. Banyoya doğru ilerlerken bir anda banyo kapısı açıldı ve bayan çıktı. Banyodan yeni çıkmış sarı saçlarından vücuduna damlalar süzülüyordu. Dolgun göğüslerinden akan damlalar göbek deliğine ordan kalçalarına doğru iniyordu. Koridorda saklanmış yatak odasına doğru gitmesini bekliyordum. Odasına girdi ve havluya sarındı. iyice kurulandıktan sonra dolabı açtı, beyaz iç çamaşırı ve sütyen seçti. ikisini de yatağa fırlattı. Giyinmesini bekledim. ikisini de giydi ve yatağın üzerindeki örtüyü açtı. Yatak odasına daldım ve kadının arkasından dolanıp ağzını elimle kapattım. Hiç bir yere kaçamazdı. Öteki elimdeki neşterle boğazına derin bir çizik açtım ve kadını yatağın üstüne serdim. Yaklaşık onbeş dakikadır kadını izlediğimden aletim kalkmıştı. Aletimi çıkarttım ve gel gitler yapmaya başladım. Kadının donmuş soluk gözleri tavana bakıyordu. Ben gidip geldikçe kadının kafası aşağı yukarı hareket ediyordu. En sonunda içinde boşaldım fakat daha ayin bitmemişti. Kadının midesini yardım ve yumurtalıklarını söktüm. Pencereyi açtım ve behçeye atladım. Bahçede bulduğum kürekle küçük bir delik açtım ve yumurtalıkları deliğin içine attım. O anda pencereden birinin dışarı zıplağını gördüm ve deliğin üstünü kapatmaya vaktim olmadan koşmaya başladım. Ara sokaklara doğru arkamdaki adamı atlatma ihtimaliyle koşuyordum. Sokağın sonundan sola döndüm fakat içtiğim biralardan dolayı başım dönüyordu. Çöp konteynırını farkedemedim ve çarptım. Yerdeydim. Son bir enerjiyle ayağa kalktım ve sendeleyerek koşmaya çalıştım. Ciğerlerim koşmama izin vermiyor ayaklarımın bağı çözülüyordu. Yavaşladığımı fark ettiğimde artık çok geçti. Omzumdan tutup beni çevirdi. Yüzünü karanlıkta seçemiyordum ama bu yüz bana hiç yabancı değildi. Parçalar yerine tek tek oturuyordu. Karşımdaki adam polis departmanında çalışan memur James'ti.
-"Neden ha neden?" diyerek yüzüme yumruk yerleştirdi. Yerdeydim.
-"Dinle James. Yardıma ihtiyacın olabileceğini düşünmüştüm."
-"Benim yardıma ihtiyacım yok gerizekalı ikimizi de ele vereceksin"dedi.
-"Amacını biliyorum. Kadınlardan nefret ediyorsun onları bir cinsel obje olarak görüyorsun James. Bu yüzden her cinayetinde dul bir kadın seçiyordun ve yumurtalıklarını söküyordun."
-"Hah. Beni doğru anlamışsın. Peki bu geceki yaptığını anlatır mısın Michael?"
-"Çünkü seni anlayabilmenin tek yolu buydu James. Seni taklit etmek."
-"Pekte iyi bir taklitçi değilmişssin doğrusu."
Elini uzattı ve beni ayağa kaldırmaya çalıştı. Bir el silah sesi duyuldu ve James'in yere yığıldını gördüm. Sonunda bitmişti. Amacıma ulaşmıştım. James'i durdurmuş polislere teslim etmiştim. Bu adamı yıllardır takip etmenin meyvesini şu an karşımda görüyordum. Fakat işlediğim son cinayette James ve benim farklı kişilikler olmadığımı farketmiştim. Peki ya şimdi ne olacaktı? James artık olmadığına göre bu cinayetleri kim işleyecekti. Ellerimi kafamın üstüne koyup beni kelepçelemelerini bekledim. Aniden kafama sert bi cismle vurulduğunu hissettim ve dünyam karardı.
Başıma saplanan derin ağrıyla uyandım. Uyuyakalmıştım. Küvete doldurduğum su artık sıcak değildi ve rahatsızlık vermeye başlıyordu. Kollarımla küvetin iki tarafını tutup derin bir nefes aldım ve kendimi sudan dışarı çıkardım. Bornozuma sarınıp yatak odama geçtim. Kendimi yatağa atmamla beynimde yıldırımlar çakmıştı. O geceyi tekrar yaşıyordum. Bardaydım...
Tümünü Göster