deneme polisiye hikaye piçler dalın içeri

Başıma saplanan derin ağrıyla uyandım. Uyuyakalmıştım. Küvete doldurduğum su artık sıcak değildi ve rahatsızlık vermeye başlıyordu. Kollarımla küvetin iki tarafını tutup derin bir nefes aldım ve kendimi sudan dışarı çıkardım. Bornozuma sarınıp yatak odama geçtim. Kendimi yatağa atmamla beynimde yıldırımlar çakmıştı. O geceyi tekrar yaşıyordum. Bardaydım. iki masa arkamda dul bir bayan tek başına oturmuş birasını yudumluyordu. 40'lı yaşlarında, esmer, düz saçlı, kahverengi gözlü, 1.60 boylarında pek göze çarpmayacak niteliklere sahip bir bayan. Bar çıkışı takip ettim. Evin sadece yatak odası ışıkları açıktı. içeri girmenin kolay olduğunu biliyordum. Yaklaşık bir aydır takip ediyordum ve yalnız yaşadığını biliyordum. Kapıyı zorlanmadan açtım ve sessizce yatak odasına süzüldüm. içeri girdiğimde kadın çıplak bir şekilde yatakta sırt üstü yatıyordu. Yatak kıpkırmızıydı. Boğazında ve midesinde kegibler vardı. Derin kegibler. Kurbanın gözleri boş duvara bakıyordu.Ben gelmeden önce cinayet çoktan işlenmiş, yatak odasının penceresi rüzgardan dolayı çarparak sesler çıkarıyordu. Dul kadına baktığımda ise cinayeti aynı kişinin işlediğini rahatlıkla anlayabiliyordum. Boğazda kegib ve göbek deliğinin altına açılmış yarım daire ve alınmış yumurtalıklar. Pencereyi kapatmaya doğru gittiğimde kapşonlu bir adamın bahçede olduğunu gördüm. Hızla pencereden dışarı çıktığımda beni fark etti ve elindeki küreği yere fırlatarak koşmaya başladı. Ara sokaklara doğru koşuyordu. Belli ki cinayeti örtbas etmeye çalışıyordu. Peşinden koşmaya başladım. Sola doğru saptığını gördüm ve takip etmeye başladım. Çöp konteynırının devrilme sesi geldi. Köşeyi döndüğümde bir yandan yerden sendeleyerek kalkmaya çalışıyor, bir yandan hala koşmaya devam ediyordu. Adımlarımla nefesim bir olmuştu. Nihayet adamın arkasındaydım. Bir anlık duraksamayla adamı yakaladım ve omzundan tuttum. Kendime çevirdim. Hayır olamaz.Bu yüz...