1. 26.
    0
    Kabul merasimi muhteşem oldu. Divan-ı Hümayun, merasimlere mahsus şekilde toplanmıştı. Bütün vezirler hazırdı. Padişahın iki yanına dizilmişlerdi. Yalnız Halep’te bulunan Vezir-i azam Damat ibrahim Paşa yoktu. 68 gün önce, iran seferine çıkmak üzere istanbul’dan ayrılmış.

    Cihan’ın Hakanı, getirdiğim acizane hediyelere teşekkür etmek tenezzülünde bulundu. Bana ve reislerime muhteşem hıl’atler giydirildi. Bu yaşa geldim, bugünkü kadar sevindiğimi hatırlamam. Padişahımız efendimiz:

    "Baka Paşa, dedi; "seni kapdan-ı derya yapmak isterim. Göreyim donanmay-ı hümayunumu nasıl idare eder; ne zaferler kazandırırsın! Cezayir beylerbeyliğini de senden almıyorum. Dilediğin kimseyi vekil yap, Cezayir’i senin adına idare etsin! Ancak bütün bu işleri Halep’te bulunan vezir-i azamım ibrahim Paşa ile görüşmek gerek. Tez ata atla, Halep’e git. Avdette gene görüşürüz!"

    Merasimden sonra tek başıma Süleyman Han’la görüştüm. ispanya’nın Batı Akdeniz’de vurulmasını irade buyurdu. Bir ara Doria’dan bahsedince nefsimi zaptedemedim:

    "Padişahım, dedim; "Doria ne köpek olur da mübarek ağzınıza alırsız?"

    Birden yaptığım terbiyesizliği anladım ve çok mahcup oldum. Cihan Padişahı’na karşı böyle konuşulamazdı. Çok nazik olan Süleyman Han, tebessüm etti ve kusuruma bakmadığını ima buyurdu. Rahatladım. Huzurdan çıktım. Birkaç gün istanbul’da kaldım. Çok yürük bir ata atladım. 10 günde Halep’e geldim. Söylendiğine göre şimdiye kadar istanbul - Halep yolunu kış içinde 10 günde alan süvari işitilmemiş. Yalnız Bursa ve Konya’da birer gece geçirdim. Diğer geceler, çok yorulunca atımdan inip münasip bir yerde bir-iki saat uyur, kalkardım. Konya'ya vardığımda Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri'nin mübarek makamlarını ziyaret ettim. 10 günün hitamında Halep'e geldim. Vezir-i azam Damat ibrahim Paşa'nın kaldığı saraya indim. Paşa, padişahımızla akran, 40 yaşlarında, zarif, nazik, çok zeki bir adamdı. Halep'te kaldığım 2 gün boyunca kendisiyle Avrupa'nın siyasi vaziyetini ve Donanmay-ı Hümayun'un harekatını konuştuk. Elime kapdan-ı derya olduğum hakkında bir ferman verdi; sırtıma bir hıl'at giydirip beni selametledi.

    Gene 10 günde Halep'ten istanbul'a geldim. Dünyanın en büyük donanmasının başına geçtiğim için sonsuz bir sevinç içindeydim. Bu öyle bir donanmaydı ki, cümle Frengistan'ın donanmaları birleşse alt etmek kaabil olmazdı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster