1. 1.
    0
    Cezayir'den de bizi çağırıp dururlardı. Nihayet Sinan Reis'i çağırdım, dedim ki:

    "Baka Reis, akıbet öyle görünür ki, bize Cezayir yolu açılmıştır. Bu kış, Cicelli'de geçirdiğimiz son kış olsa gerektir. Allah izin verirse, evvel baharda Cezayir şehrine gitmemiz mukarrerdir. Artık Cezayir'de ibnül-Kaadi'yi isteyen tek kişi kalmamıştır. Hafta geçmez ki Cezayir'den bir heyet gelip bizi şehre davet etmesin. Fazla naz aşık usandırır. Demiri tavında dövmek gerek. Teşebbüse geçmemizin zamanıdır. Seni burada bırakacağım. Ailem, gemilerim, leventlerim sana emanettir. Ben Cezayir'e gideceğim. Sana oradan ne şekilde emredersem, ona göre hareket edersin."

    Sinan Reis:

    "Baş üstüne paşam," deyip çıktı. O kış çok çalıştım. Gemileri donattım. Topları onardım. Günler tez geçti. Bahar geldi.

    Alem lalezara döndü. Cezayir şehrinden ve ülkenin başka yerlerinden yeniden heyetler gelmeye başladı. Hepsi, Cezayir şehrine dönüp ülkenin idaresini yeniden ele almam için yakarıyorlardı. Heyetlerden biri bana hediye olarak tarife sığmaz derecede güzel al renkte bir kısrak getirmişti. Pek makbulüm oldu.

    Cicelli'den kalktık. Yanımda 12000 levendim vardı; 4000 atlı, gerisi yaya idi. Cicelli'de Sinan Reis'le sadece 300 levent bıraktım. Yolda peşimize yüzlerle, binlerle bedevi atlısı katıldı. Bizimle beraber Cezayir'e girmek istiyorlardı. Şehre çok yaklaşmıştık ki, ibnü'l-Kaadi'nin adamlarıyla karşılaştık. Gözdağı vermek için derhal taarruz emrettim. 800'ünü kılıçtan geçirttim.

    iBNÜ'L-KAADi'NiN ÖLÜMÜ

    ibnü'l-Kaadi, Cezayir'e yaklaştığımı haher alınca, korkusundan dudakları çatlamış. Gerçi 12000 atlısı ve 8000 yayası vardı. Ancak bu askerin bize silah çekmeye hevesli olduğu şüpheliydi. Çekseler bile, bu kuvvet, bizi durdurmaya kafi değildi. Nitekim ibnü'l-Kaadi, bir gece baskınıyla taliini denemek istedi. Cezayir'e üç konak yerde çadır kurmuşken ordugahımıza baskın verdi. Ancak, 185 asker ve 97 at zayi edince kaçtı. Bizim tarafta bir tek şehit bile yoktu. Sabah olunca ibnü'l-Kaadi tekrar taarruz etti. Askeri ceng eder gibi görünüyor, aslında hayatını muhafaza etmek için kah kaçıyor, gah dağların ardına saklanıyordu. Hasılı gayetle acayip bir ceng oldu. Akşama kadar sürdü. ibnü'l-Kaadi'nin kumandanı Kara Hasan - ki eskiden levendim olup bana isyan etmişti - öldü. Bunun üzerine ibnü'l-Kaadi'de mecal kalmadı. Kaçmak isterken, bana taraftar Arap Şeyhlerinden biri ibnü'l-Kaadi'ye öyle bir mızrak savurdu ki, mızrak sinesinden girip sırtından çıktı. Şeyh, asinin kellesini kestirip bana gönderdi.

    ibnü'l-Kaadi'nin bindiği kısrakla 100 duka verip şeyhi mükafatlandırdım. Kısrak gayetle değerliydi. Su içinde 1000 duka(*) ederdi.

    (*) Bugünkü satın alma değeri takriben 600.000 TL.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster