1. 5301.
    +8
    Artık sınava 10-15 dakika filan kaldı, yerler açıklanacak, sınıftan çıkmaya başladı insanlar,

    Bu hıyar gene,

    “eeööff nihayet yeaa..bir de şekil şekil bakışlar filan, böyle adamlar.. vıdı vıdı vıdı”

    Sıradan bir hamlede fırladım, bir iki adım aniden ilerleyip tam bunların sırasının ön çaprazında durdum.. ellerim, pazularım titremeye başlamıştı.. vücudumun uç bölgelerine doğru kan akışının hızlandığını hissettim (penis hariç)..

    “ne diyosun sen birader yarım saattir?” diye sordum, gözlerim fatihe sabitlenmiş, ses tonum buz gibi ama bedenimdeki hareketliliğe nazaran sakin bir şekilde..

    Çevreden 1-2 sıra, bizim kızların sırası ve önümdeki 5 kişinin gözlerini üzerimde hissedince birden sıcak bastı.. nefes alış verişim hızlanıyordu.. burundan solumak derler ya, yaklaşıyoruz oraya..

    Birkaç saniyelik bakışmanın ardından, fatih, ukala olmaya çalışarak,
    “sen neden bahsediyorsun yeaa” dedi,

    Güya rahat, sanıyor ki orada arkadaşlarının arasındayken ve sınıftayken ona kafalama uçamam…

    Ananı bile giberim fatih.. ananı bile giberim…ama dua et ki saldırgan yapılı bir adam değilim..

    “bak deminden beri sesimi çıkarmadım, ama eğer diyorsan ki benim derdim var, problemim var, halledelim birader?!”

    Sesim iyice ölüm soğuğuna dönmüştü, öyle ki vurgu ve renginden ben korktum aq..

    Ve nihayet, mine konuştu,

    “hayır.. tsigalko..fatih.. lütfen..ne oluyor ya?”

    Hayretle mineye baktım…yine çok güzeldi…sarı püsküller iyice uzamış, onu masal tadında bir karaktere, rapunzel vari bir kıza dönüştürmüştü adeta..

    Bu, onca zaman sonra bana ilk kez direkt ve adımla hitap edişiydi.. göz göze gelmiştik.. aylar sonra…hatta koca bir yıl sonra…

    Yutkundum.. iyice sıcak basıyordu…belli ki,bir tatsızlık çıkacaksa da, burada olamazdı.. mine, beni iyi, ya da kötü anlamda pek çok şekilde hatırlayabilirdi, ama kavgacı ve kabadayı olarak hatırlamasını istemezdim..

    Yeniden fatihe baktım,
    ···
   tümünü göster