1. 1.
    +8 -2
    evet beyler uzun araştırmalarım sonucu darwininde evrim teorisininde ırzına geçtim çürüttüm amk. amk liselilerine kapak olsun yok allah nerde- yok biz maymundan geldik- yok allah varsa niye açlar var gibi sözleri söyleyenler züt olcaklar şimdi.
    ,
    ,
    ,... ,,,,,,,,,,,,,...
    ,
    öncelikle en önemli araştırmamı sunmak istiyorum size.

    bakın beyler bundan http://www.resimler.tv/resim2102.htm bu nasıl olur amk? http://imgim.com/n62qgj.jpg . bu maymunla aynı atadan geldik diyenlerin, maymundan geldik diyenlerin, aklını zikeyim ben.
    ,
    ,... ,,,,,,,,,,,,,...
    , hadi işin espirisiydi bu... aşağıdaki maddelere bi bakın. özet geç bin, okuyanı gibsinler vb. şeyler yazcaklar varsa hepsini okumak zorunda değilsiniz lan. bi göz gezdirin yeter.
    ,
    ,
    ,

    şimdi diğer araştırmalarıma yer vermek isterim. ( çaldım amk sitelerden)

    ,,,,,,,,,,,,,... ,,,,,,,,,,,,,,,,... ,,,,,,,,,,,,
    -darwinistler(evrimciler demek) neleri düşünmez?

    1) darwinistler, bir dinozorun sineği yakalamaya çalışırken kanatlandığını iddia ederken, sineğin zaten mükemmel bir kanat ve uçuş sistemine sahip olarak saniyede 1000 kere kanat çırpıyor olduğunu düşünmezler.
    ,,,,,,,,,,,,,,,,,... ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
    2) darwinistler, yeryüzündeki tüm canlılığı meydana getirdiğini iddia ettikleri atomların şuursuz varlıklar olduğunu düşünmezler.

    3) darwinistler, fosfor, karbon gibi atomların tesadüfler sonucunda biraraya gelerek, yıldırımlar, volkanlar, ultraviyole ışınları, radyasyon gibi doğal olaylar sonucunda kendilerini kusursuzca organize ederek proteinleri, hücreleri, balıkları, kedileri, tavşanları, aslanları, kuşları, insanları ve tüm canlılığı meydana getirdiklerini iddia ederken bunların bilinçsiz, akılsız, yeteneksiz, bilgisiz ve cansız olduklarını düşünmezler.

    4) darwinistler, canlılığın mutasyonlar sonucunda evrimleştiğini iddia ederken mutasyonların %99’unun canlılara zarar verdiğini düşünmezler.

    5) darwinistler, evrim teorisinin 1800'lü yılların teknolojik ortamında ortaya atılmış kör bir teori olduğunu düşünmezler.

    6) darwinistler, türlerin birbirinden evrimleştiğini iddia ederken fosil katmanlarında bunu destekleyecek tek bir delil elde edilemediğini düşünmezler.

    7) darwinistler, canlı türlerinin birbirlerinden uzun zamanlar içinde evrimleşerek çoğaldıklarını iddia ederken bugün bilinen temel canlı kategorilerinin tamdıbının, hatta soyu tükenmiş daha fazlasının, yeryüzünde yalnızca tek hücreli canlıların hüküm sürdüğü bir zamandan hemen sonra, yaklaşık 530 milyon yıl önce, "kambriyen devri" adı verilen jeolojik devirde aynı anda ve aniden ortaya çıktıklarını düşünmezler.

    8) darwinistler, fosil kayıtlarının, canlıların milyonlarca yıldır hiçbir değişime uğramadıklarını ispat ettiğini düşünmezler.

    9) darwinistler, 19. yüzyılın ilkel bilim anlayışıyla hayali bir varsayım olarak öne sürülen evrim teorisinin bugüne kadar hiçbir bilimsel bulgu veya deney tarafından doğrulanmamış olduğunu düşünmezler.

    10) darwinistler, archaeopteryx'in sürüngenler ile kuşlar arasındaki "kayıp halka" olduğunu iddia ederken archaeopteryx'in tüm özellikleriyle tam bir uçucu kuş olduğunu düşünmezler.

    11) darwinistler, archaeopteryx’in tam gelişmemiş bir kuş olduğunu öne sürerken archaeopteryx ile aynı dönemde hatta ondan daha erken dönemlerde kuşların yaşadığını düşünmezler.

    12) darwinistler, canlılığın kör tesadüfler sonucu oluştuğunu iddia ederken ortalama büyüklükteki bir protein molekülünün tesadüfen oluşma ihtimalinin 10300'de bir ihtimal olduğunu düşünmezler.

    13) darwinistler, işlev gören bir proteinin tesadüfen oluşması için ise 10950'de bir ihtimal gerektiğini hiç düşünmezler.

    14) darwinistler, bu ihtimalleri değerlendirirken, matematikte 1050'de 1'den küçük ihtimallerin pratikte "sıfır ihtimal" kabul edildiğini düşünmezler.

    15) darwinistler, 19. yüzyıl teknolojisi ile su dolu bir balon olarak gördükleri ve tesadüfen oluştuğunu iddia ettikleri hücrenin bilim adamlarının benzetmesiyle, new york şehri kadar kompleks bir yapıya sahip olduğunu düşünmezler.

    16) darwinistler, milimetrenin 100'de biri büyüklüğünde olan hücrelerimizin içindeki "mitokondri" isimli enerji santralinin, bir petrol rafinerisinden ya da bir hidroelektrik santralinden daha kompleks olduğunu düşünmezler.

    17) darwinistler, şuursuz tesadüfler sonucu oluştuğunu iddia ettikleri insanın 100 trilyon hücresinin her birinde mevcut olan dna moleküllerinden tek bir tanesinde bir milyon angiblopedi sayfasını dolduracak bilgi bulunduğunu düşünmezler.

    18) darwinistler, gözün tesadüfen meydana geldiğini öne sürerken indirgenemez komplekslikte bir organ olduğunu ve 40 temel parçasının hepsinin bir arada var olmadan ve uyum içinde çalışmadan işlevini yerine getiremediğini bunun da evrim teorisinin iddialarını ortadan kaldırdığını düşünmezler.

    19) darwinistler, insan gözünün en gelişmiş kameradan çok daha gelişmiş bir görüntü ve netlik sağladığını düşünmezler.

    20) darwinistler, insan beynindeki her bir nöronun diğer nöronlarla binden 10 bine kadar bağlantı yaptıklarını (sinaps), bunun bir nöronun aynı anda 10 bin farklı nöronla iletişim kurabilir anldıbına geldiğini ve insan beyninin içindeki sinapsların sayısının 1 katrilyon olduğunu ve bunun da yaklaşık 1.000.000.000.000.000 haberleşme demek olduğunu, bunun tesadüfen oluşmasının imkansız olduğunu düşünmezler.

    21) darwinistler, dünyanın en hızlı işlem yapan insan yapımı bilgisayarları ortalama olarak saniyede 109 işlem yaparken, tesadüfen oluştuğunu iddia ettikleri beynin hızının aynı işlem için 1015 olduğunu düşünmezler.

    22) darwinistler, tesadüflerin, hayranlık uyandıracak bir iletişim ağı kuracak şekilde sinir hücrelerini organize etmelerinin kesinlikle imkansız olduğunu düşünmezler.

    23) darwiniztler, savunma sistemi hücrelerinin antijen adı verilen bazı mikroplar ve yabancı maddelere karşı "antikor" adı verilen maddeler üreterek onları yok etmeye ya da çoğalmalarını önlemeye çalıştıklarını, bu antikorların sahip oldukları en önemli özelliğin doğada var olan yüz binlerce birbirinden farklı mikrobu tanıyıp, kendilerini onları yok etmeye yönelik olarak hazırlayabilmeleri olduğunu düşünmezler.

    24) darwinistler, laboratuvarda oluşturularak insan vücuduna yerleştirilen yapay antijenleri bile tanıyan antikorlarn bulunduğunu düşünmezler.

    25) darwinistler, antikorların yabancıya karşı kullanılacak etkili silahları da anında tespit edip üretebildiklerini düşünmezler.

    26) darwinistler, birkaç cm lik beyni basit sinir düğümlerinden oluşan kraliçe arının kendi iradesi ve aklıyla, petek hücrelerinin ne için inşa edildiğini kavraması ve bunları hiç birbirine karıştırmadan, en uygun yumurtlamayı yapmasının nasıl mümkün olduğunu düşünmezler.

    27) darwinistler, insanın sahip olduğu böbreklerin, yaklaşık 10 cm büyüklüğünde, 100 gram ağırlığında olup, bedenimizin yaklaşık 1 milyondan fazla mikro arıtma tesisini bu 10 cm içinde barındırdığını ve bize hayat veren her şeyi taşıyan kanın, bu mikro arıtma tesislerinde sürekli olarak temizlendiğini, insanların dev makinelerle böbreklerin taklidini bile yapamadıklarını düşünmezler.

    28) darwinistler, insan vücudunda, ne zaman hücre üretilmesi gerektiği, ne zaman hücrenin yok edilmesi gerektiğinin insanın iradesi ve bilgisi dışında kusursuz bir zamanlama ve düzen içinde işlediğini düşünmezler.

    29) darwinistler, sinirler arası sıvıda yüzerek elektron taşıyan enzimlerin, şuurlu varlıklar olmadıkları halde kusursuzca sürdürdükleri iletim sisteminde, günün birinde mesajı ilgili yere zütürmek yerine, rastgele dağıtmaya karar verseler, beyindeki bu karmaşanın tüm algı sistemini altüst edeceğini dış dünya ile olan bağlantıyı felce uğratacağını düşünmezler.

    30) darwinistler, kemikte yer alan osteoklast isimli hücrelerin, kemiğin biçimini ve boyunu değiştirmesi, kemik yüzeyindeki çıkıntıları küçültmesi, osteoklast kemikte yıkımlara yol açarken osteoblast hücrelerinin de iskeleti oluşturmak üzere kemik üretmeye başlamaları gibi kusursuz bir düzenin her insan kemik hücresi için geçerli olduğunu düşünmezler.
    ···
   tümünü göster