itiraf ediyorum babaannemin kedisini dayanamayıp

gibtim... evet gibtim.

çünkü bende gözü vardı... beni arzuluyordu, hal ve hareketlerinden bunu sezebilmiş idim...

haftasonumu babaannemlerde geçirmeye karar vermiştim. kafa dinleyecek ve şehir hayatından bir nebze de olsa uzaklaşacak idim, bunu planlıyordum kendimce... eşyalarımı toplayıp gitmiştim. sıradan bir gün gibi geçmişti. gece olmuştu ve bütün aile tv'nin başında idik... babaannem, kedisi ve şahsım...

gün boyunca ne zaman otursam, kedi gelip sırnaşıyordu, kucağımda çıkıyor, asaletli gibimi yuvasından çıkarmak için uğraşıyordu sanki ... yanlış kişiye bulaştığının farkına varmamıştı, varsaydı bana ne ... biraz zamanımı almış da olsa, babaannemin odasına çekilip yatmasının vakti gelene kadar bekleyebilmiş idim ...

baş başa kalmıştık...

bir saniye bile beklemedim, yapıştım boğazına, öldüresiye sıkıp sarsmaya başladım... tırmalamaya başlamıştı beni hunharca, ama kimin umrunda ...

ani bir hareketle , cebimdeki çakımı çıkardım ve hızla zütüne sokup çıkarmaya başladım ... doğrusunu isterseniz hiç bir şeyden bu kadar keyif almamıştım... kanlar fışkırıyordu kedinin zütünden , sıcacık , kıpkırmızı ... beyaz tüylerin üzerinden süzülerek, halıya ...

tabii benden bu manzaraya dayanmamı bekleyemezsiniz, hiç düşünmeden indirdim donumu, asaletli gibim çoktan oklava gibi olmuştu bile... bıçağı çıkarıp fırlattım bir köşeye, onunla işim kalmamıştı artık, iş gibimin idi bundan sonra ...

kavradığım gibi oturttum asaletli gibimin başına onu... intikam alırcasına ileri geri yapmaya başlamıştım , tarif edilmez bir haz alıyordum o sıcacık ve daracık , kanlı züt deliğinin gibime sürtünmesinden ...

kaç posta boşaldım kim bilir ...

kedi, çoktan nefes almayı bırakmıştı bile ... ben de gibimi çıkardım , dayanamayıp , o kanlı züt deliğine iki üç dil darbesi attım , cesedi de doğruca sobanın içine ...

sabahın erken bir vaktinde , odadaki tahrik edici yanık kokusuyla uyanıp dört beş posta otuzbir çekerek güne başlama umudu ile ,

huzurlu bir uykuya dalmış idim ...