1. 76.
    0
    neredeyse 1 yıldır aynı evi paylaşıyorlardı. ve yaklaşık 2 yıldır seviyorlardı birbirlerini. ikisi de iyi üniversitelerde okuyorlardı. ara sıra çıkan ufak tartışmalar dışında sorunları yoktu. ikisi de şiddet karşıtı görünüyordu dışardan. ama işte hayat tuhaftı.
    günlerden bir gün bir sorun çıktı, konu neydi bilinmez. biranda yüzünde bir şamar patladı kızın. ne olduğunu anlamadı. hatta ikinci ve üçüncü tokat da ne olduğunu anlamasına yetmedi. en sonunda saçlarını kavrayıp, kızın yüzünü duvara vurmaya başladı adam. o zaman anladı kız, galiba birazdan ölecekti. ancak yetişebildi evlerindeki misafir arkadaşları. zira duvarlar gümbürdüyordu. kızı zar zor aldılar adamın elinden. evden çıkarken hala gözlerinden ateşler püskürüyordu. ‘seni öldüreceğim’ diyordu hala hırlayan bir sesle.

    kız hemen hastaneye zütürüldü. günlerce yoğun bakımda kaldı. yaralarının geçmesi aylar aldı. ama rapor tutturmuştu ailesi. mahkemeye verecekler adamı.
    verdiler de. mahkeme günü gelip de annesiyle kız hakimin karşına çıktığında olaylar şöyle gelişti.
    hakim: bu adam senin neyin oluyor?
    kız: erkek arkadaşım hakim bey.
    hakim: ne işin vardı o evde?
    kız: beraber yaşıyorduk hakim bey, ikimizin eviydi orası.
    hakim: demek beraber yaşıyorsunuz, e sence böyle bir durumda adamın da arada bir sinirlenip birkaç tokat atmaya hakkı yok mu?
    kız: ne diyorsunuz siz, sanırım anlayamıyorum. biliyorsunuz kafama çok darbe aldım. sanırım ondandır.
    hakim: bence sen kendin sebep olmuşsun bu duruma, evlenmeden barklanmadan elin adamıyla beraber yaşarsan bunlara hazırlıklı olacaksın.

    kız ve annesi öylece kalakaldı. evet yasalarla resmileşmişti yediği öldüresiye dayak. bir hakim vardı karşılarında. mağdurun hakkını yasalarla koruması gereken bir ehliyetli. ama ettiği kelamlar bunlardı. şimdi daha kalın bir duvar lazımdı ki bu sefer kafasını çarptıklarında işini kesin bitirsin.

    mahkemenin sonucunda çok komik bir para cezasıyla ödüllendirildi adam. hatta o miktarı duyunca artık parasını önden verir döverim diye geçirdi içinden. galip bir gülümseme vardı yüzünde. hakkıydı çünkü. kadınlar dövülmek içindi. kim olduğu, nerden geldiği, ne olacağı önemli değildi. kadındı ve yerini bilmeliydi.


    yaş, sosyal durum, eğitim dinlemeksizin her an, her yerde karşılaşıbilecek şiddettir.

    kız mahkeme sonlandıktan sonra kazandığı bursu değerlendirip uzak memleketlere gitti. bir daha dönmem bu ülkeye dedi. ama döndü. şimdi yalnız yaşıyor. sevgilisinin evi ayrı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster