+11
-1
“anlıyorum.. kibarca, “eğer emin değilsen bu kızı da harcama” demek istiyorsun bana..”
“aynen öyle zeki çocuk ;)”
“e o zaman ben ömrümün sonuna kadar elizabeth e talim edicem o zaman hacı?”
“o ne demek şimdi?”
“ya, sen bana diyorsun ki, sevdiğinde emin olmadığın hiç kimseyle ilişki yaşama..e o zaman ben doğru kişiyi nasıl bulacağım, bulduğumu nasıl anlayacağım?..belki öylesine başladığım bir ilişki, sonrasında gelişerek hayatımın aşkı olacak? Ne biliyorsun?”
“ben değil, sen biliyorsun tsigalko?”
“hani ben sendim?”
“ne demek istediğimi anladın.. çamura yatma..bak, eğer Merve ile olası bir ilişkiniz hakkında tereddütlerin olmasa zaten ben aklına hiç gelmezdim bile.. beni buraya getiren senin kaygıların ve vicdan azabın..”
Bir şey diyemedim.. düşünüyordum..melek haklı olabilir miydi? Yine farkında olmadan hak etmeyen birini mi yatırıyordum kurban sunağına?
“işte..ben de diyorum ki, onu denemeden bilemeyiz..”
“eh..sen bilirsin tsigalko..ama sonra işler çirkinleşip, merveyi de üzmek zorunda kalınca, onu üzmenin verdiği sıkıntıyla bana gelme..bu sefer omzumda ağmaya yer olmaz haberin olsun..”
“iyi ama..bu ilişkilerin doğasında var, başlar, biter, birileri üzülür…bu doğal bir akış, neden bunu anormalmiş gibi gösteriyorsun bana?”
“haha.. söylesene..son 1.5 senedir yaşadığın kaç tane normal ilişki var? Kız arkadaş olsun, erkek arkadaş olsun.. çoğunun sonu kötü bitti.. başlarda takıldığın adamı yumruklayacak seviyeye geldin..tam bana göre dediğin kadının hayatını mahvettin..ve hepsinde de , içindeki gizli tereddütleri görmezden geldin..bu kez “gör” istiyorum sadece…ve, elbet bir gün tereddüt duymadığın biriyle de karşılaşacaksındır mutlaka.. işte o zaman bu konuşmayı zaten hiç yapmıyor olacağız bile..”
Bir şey demedim..o da sustu..ama bu küçük uyarısıyla bile içime kurt düşürmeyi başarmıştı..ha aq melek gibi senin..ne kadar da vicdanlısın aq..tam bebesin…tam bebeyim…
Birkaç dakika öncesine göre en az iki kat daha az mutlu ve daha fazla soruya sahip bir şekilde yurda girdim..
Gene uykularım kaçacaktı anlaşılan..