1. 5026.
    +15 -1
    Sabah insanlara selam vere vere, neco nun benim için tuttuğu yere doğru ilerliyordum ki, birisi sakin bir ses tonuyla seslendi,

    “tsigalko?”

    Sesin sahibini elbette daha arkama dönmeden anlamıştım, sebebiyse kalçamda hissettiğim basınçtı, ince, çomak gibi bir şey zütümü zorluyordu, sonra bir de döndüm ki,ceydanın, sultanahmette kaçak kol saati satarken bulup intikam için kiraladığı üç tane zenci, malafatları sallandırmış afsafdagdaas

    Eheh.. tamam güldük.. okey..

    Sesin sahibini tanıyorum dediğim gibi..siz de tanıyorsunuz, neredeyse benim kadar hem de..

    Döndüm, ebru birkaç adım gerimde dikiliyor,

    “konuşalım bir” dedi..

    Hani, “konuşabilir miyiz?” filan değil, direkt “konuşalım”…reddetme şansınız yok..hep benden kaptı bu huyları hareketleri ahh ah..

    şaşkın şaşkın bakarken, bir yandan da eşyalarımı sıraya bırakıyordum,

    “olurr?”..”gel konuşalım?”

    “yalnız” dedi alaycı bir gülüşle..

    “iyi..” dedim, peşine takıldım, çıktık sınıftan..

    Koridorda gördüğüm ilk peteğin önüne yönelmiştim ki,

    “gel..gel..” dedi..

    Ne oluyo lan? Nereye gidiyoruz?..

    Takip ettim, boş bir sınıfa soktu beni, (sakin olun gibiş yok)..

    “ne ayak?” gibisinden baktım ellerimi iki yana açıp,

    “konuşucaz senle” dedi..

    “e iyi tamam ne diyeceksen de be?” dedim şaşkın şaşkın gülerek..

    Durup biraz güç topladı.. şarj olduğundan emin olunca da başladı,
    ···
   tümünü göster