1. 4926.
    +5
    http://fizy.org/#s/2b7d41

    Ceyda, ne olursa olsun, dobra bir kızdı..benim de en azından bu seferlik, sona yakışır bir biçimde dobra olmam gerekirdi sanırım..bunu ona borçluydum..

    “Ceyda..sence ilişkimiz ne durumda?” dedim..

    Dobralık telkini boşa gitmişti..

    Kızın dudakları titredi, “nasıl yani?” der gibi bir bakış attı, başını öne doğru uzatmış, tek kaşını hafifçe kaldırıp soru anlamı yüklemişti..

    “nasıl yani?” diyordu mimikleriyle..”bu da sorulacak soru mu?” “ne demekti şimdi bu?”…

    Ses gelmeyince yeniden konuştum,

    “son zamanlarda..biraz..sıkıntımız var gibi?”

    “bence yok” dedi, adeta laflar ağzından fırlamıştı..yaydan fırlayan ok gibi aceleci ve keskin..

    Beni biraz olsun görememeye hatta benle mesajlaşamamaya bile tahammülü yokken, ona, ondan tümüyle kopmak istediğimi nasıl söylerdim?..allah kahretsin..mine ve ebru, olacakların farkında değildi..bu yüzden bu, söyleme kısmı nispeten kolay olmuştu..

    Oysa bu kız biliyor…başından beri biliyor zaten..bu riski alarak beraber oldu benle..hatta suçlarımdan birine ortak bile oldu..

    şimdi, ben onun her zaman içten içe bildiği, kuşkulandığı şeyi, gözlerinin içine baka baka nasıl söyleyecektim?..nasıl..

    “Ceyda…bizim ilişkimiz..başından beri sağlıklı değil..ben..bunu biraz geç fark etmiş olabilirim ama sonuçta..”

    Devam edemedim..

    Kız yüzünü ellerinin arasına almış, hıçkırmaya başlamıştı…evet..korktuğu başına gelmişti işte..zaten daha fazla söze ne gerek vardı? Tsigalko, yine yapacağını yapmıştı..huylu huyundan vazgeçer mi?

    Durdum biraz..

    Bir süre sonra yüzünü ellerinin arasından çıkardı..gözlerini sildi, kızarmış yüzü, çarpılmış mimikleri ile içimi parçalıyordu..

    Keşke fırlayıp gitseydi mine gibi..

    Ya da sövüp saysaydı, hakaret etseydi, aşağılasaydı ebru gibi..

    Ama yapmadı..yapamadı..yapamazdı…çünkü zaten o, her şeyin farkındaydı..kendine mi kızsın, bana mı kızsın..kime, nasıl kızsın?..

    “Ceyda..böyle yapma…özür dilerim ben..beceremedim gene değil mi…senin gibi birini bile idare edemedim..”

    Kuzu gibi bakıyordu..küçük hıçkırıklarını bastırmaya, dolan gözlerini küçük parmaklarıyla sildi..

    O ateş parçası gibi, alev alev, yanan, ciksi, baştan çıkarıcı, tehlikeli kadın gitmiş, yerine bir kedi yavrusu gelmişti..

    Diyorum ya, keşke bağırsaydı, küfretseydi, basıp gitseydi de, böyle bakmasaydı yüzüme..

    Gözlerindeki derin hayal kırıklığı ve başarısızlığı, sakin bana da beni yansıyor gibi geldi..

    “özür dilerim..olmuyor..zaten..bir daha bu işlere gireceğimi sanmıyorum ben..yeterince insan üzdüm..seni üzdüm..”

    Yaşlar yanaklarından süzülürken, nihayet ilk konuştu,
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster