+5
-2
27-05-2010
öğlen uyandığımda ne yapacağımı bilemedim. çıktım, cafeye gittim. 2 kişilik bir masaya oturdum bekledim. akşam üstü olmuştu, bekledim. iskelede herkes evine koşuşturmaya başlıyordu ben yine bekledim. biz hep burada o saatte buluşurduk. ben yine bekledim. baktım epey vakit olmuş, gece vakti dışarı çıkmasın diye eve döndüm, uyudum.
28-05-2010
akşam çok sıcaktı pencere açık uyumuşum. sabah oradan sızan mayhoş rüzgar ile uyandım. kahvaltı yapmamıştım. cuma günüydü, kahvaltı günümüz. koştura koştura gitmiştim pastane tarzı kafeteryaya. açık büfe kahvaltıyı çok severdik. ben tabağımı hazırladım onun gelmesini bekliyordum. bir saat bekledim, trafik var sandım. gelmedi. neyse dedim içimden, belki modaya geçmiştir diye düşündüm. gittim oraya. herkes sevgilisi ile geziyordu, üzülüyordum. nerede kaldı diye de meraklanıyordum. bir çay içtim, kayalıkların oraya indim. dalgalar pek hırçın değildi. ilkbahar dalgalarını bana benzetirdi, uysal olduğumdan. bende ona sonbahar dalgası derdim, hırçın ve asi olduğundan. oraya da gelmedi. eve döndüm, uyudum.
29-05-2010
uyandığımda saat 9 bile olmamıştı. bu gün bana gelecekti, film günümüzdü. belki yine sevişecektik filmin sonunda, belki de dudağımdan öpüp iyi ki varsın meleğim diyecekti. saçını okşayacaktım. elimde dağılacaktı. bunları düşündüm sabah sabah. aşkı yine hissettim, güne güzel başladım. kendimi şımarttım sabah sabah kahvaltıyı hazırladım, duşa girdim. çıktıktan sonra hazır bir kahvaltıya oturmak hoşuma gitti. güzel güzel yedim. kendimi iyi beslemiştim. film seçmeye gittim seyhan müziğe. bir kaç olası film aldım. döndüm. filmleri bildiğimi düşünsün diye onun geleceği saate kadar izledim. saat 7 olmuştu. gelmek üzeredir diye mısır patlattım. çok severdi tuzlu olursa. saat 7 buçuk olmuştu merak etmişti. kapı çaldı koştura koştura açtım kapıyı. kapıcı imiş. verdim çöpü. oturdum. mısırdan atıştırdım, biraz daha, biraz daha. bitmiş.
30-05-2010
uyuyup kalmışım gece. umarım uyumuşken gelmemiştir çok üzülürdüm. bu gün herkes kendi arkadaşları ile zaman geçirecekti. en yakın arkadaşım ile öğlen buluşacaktık. hazırlandım. her zaman ki gibi kilisenin önünde buluşup oradan boğaya gidecektik, oradan da burger king’e. kilisenin orada çok bekledim, insanlar bana baktı ekildi mi bu çocuk diye. gittim boğaya belki buraya gelirdi. insanların fotoğraflarına konu mankeni oldum. baktım bu çocuktan iş yok yemeğimi yedim eve döndüm. çamaşırlarımı yıkadım, astım, kuruttum, dolaba yerleştirdim. yine uyudum.
14-07-2010
epey zaman geçti yazamadım sana. kendimi bile kaybetmişim artık. onu aradım. açmadı. pazar dostu dediğim arkadaşımı aradım. açmadı. ben yine her gün yapacaklarımdan ekgib kalmadım. her günümü ritüele bağladım. her gün onu bekledim. temmuzun bilmem kaçıncı çarşambası işte. uyandım, sakalım uzamış, kestim. saçımı 3e vurdum makine ile. büfeye gittim. bira aldım 9-10 tane. içerim dedim. nasılsa tatile gitmiştir gelmez. akşam oldu babadan kalma eski püskü plaklardan birini açtım dinledim. harekete bak yahu! eski şarkılarda bira içiyorum!? ama rakı sevmezdim ne yapayım yani. içtim, içtim, içtim. kustum sonra. fazlası zararmış anladım.
24-10-2010
uyandım mesaj sesine. 3 mesaj gelmiş. “doğum günün kutlu olsun canım” ve benzerleri. oda yazmış mesaj. doğum günün kutlu olsun meleğim diye. geri dönüş yaptım ama bir daha atmadı cevap. güzel bir sürpriz yapar akşama herkesi toplar diye düşündüm iki tane 70lik kavunlu votka aldım. akşam oldu. kapı çal artık. çalmıyordu. geceye doğru adım atarken bir votkayı içtim tek başıma. sonrasında yine uyudum.
25-11-2010
gece uyuyamadım. sabaha karşı uyuyakalmışım. uyandım, saat öğlene doğru işliyordu saniyelerini. hiç kullanmadığım telefonuma bir mesaj gelmiş. hayret! o yazmıştı mesajı. açamadım. çünkü bugün 1. yılımız dolmuş olacaktı. gittim atmden para çektim. bugün güzel bir gündü. ona güzel bir an yaşatacaktım. güzel bir çiçek buketi yaptırdım. evine gönderdim. adres teslimatı yapılmamış. taşınmışlar. bana söylemeden hemde. meleğim gitmiş bir yerlere. bilemedim ne yapacağımı. mesajı okudum. “kimse sen değil”… sabah ola hayrola dedim. uyudum.
hayat çok taktan.