halim bahadır

2007 yıllarında askerdeyken posta gazetesi alırdım her gün santral olduğum için gazete falan çok okurdum tabi haydar dümen için alırdık posta gazetesini ama bu halim bahadırıda orada keşfettim romantik isyankar diye bi köşesi vardı çok güzel yazılar yazıyodu hoşuma gitmeye başlamıştı askerliğim bitene kadar takip edebildim malum sivil hayatta yaşam mücadelesinden gazete falan pek okumuyosun zaten arada bir gazete aldığımda da gördümkü yazmıyor yada bana öyle denk geldi her neyse 2007 yılına ait tam olarak ay ve yılı hatırlamıyorum ama bi yazısını paylaşayım

BAĞIMLI OLMAKLA BAĞLI OLMAYI KARIŞTIRIYORUZ

Kavramlar ve ana dilimizde başımız hoş olmadığından çekmediğimiz kalmıyor,iki günlük ömrümüzde.
En çok da ilişkilerimizde derde sokuyoruz başımızı.Özgür iki birey olarak, sadece duygusal ihtiyaçlarımız için
bir araya gelmek yerine, hayatlarımızın merkezine koyuyoruz birbirimizi. Yalnız yaşamayı bilmiyoruz çünkü.
Tek başına ayakta kalmak düşüncesi bile ürkütüyor bizi .Sevdiğimiz insanları perişan ediyoruz bu yüzden ,
çoğu zaman da istemeden .Sensiz asla yapamam diyoruz .Gidersen intihar ederim diyoruz.Sen benim herşeyimsin
diyoruz. Beni sakın bırakma diye yalvarıyoruz. Akılsız bir iş adamı gibi bütün yumurtaları bir sepete
koyuyoruz. Sevdiğimiz insanı hayat arkadaşı olarak değilde, olmazsa yürüyemeyeceğimizi düşündüğümüz bir koltuk
değneği gibi görüyoruz. Kendi gücümüzün farkında olmadığımız gibi, karşımızdaki insanın ne kadar yükü
taşıyabileceğini de bilmiyoruz. Bencillik gözlerimizi kör ettiği için ,çoğu zaman umurumuzda da olmuyor bu.
Biz derken birbirine bağlı iki insan değil, bağımlı iki insanı algılıyoruz. Oysa ne kadar öz güven sahibi
ve özgür olabilirsek o kadar iyi ilişkiler yaşarız .Birbirimize bağlı ,ama bağımlı olmayan ilişkiler mutlu
edebilir bizi ancak ...

özet :her gece şuna aşık oldum buna aşık oldum deyip aşkında amuna koyan liseliler okuyunda bazı şeylerin farkına varın amçükler