0
Mahmut Paşa:
Biz ateşi seven bir milletiz.
Kuşatma süreci [değiştir]
Fausto Zonaro'nun II. Mehmed komutasındaki Osmanlı Ordusu'nu istanbul'u kuşatmaya giderken resmettiği bir eseri.
II. Mehmet hazırlıklarını tamamladıktan sonra Bizans kralına elçi göndererek şehrin teslim edilmesini istedi. Red cevabı üzerine 6 Nisan 1453 tarihinde istanbul kuşatmasına başlandı. Osmanlı Ordusu kenti karadan ve denizden kuşatma altına aldı. Osmanlı Ordusu surlarda gedikler açtıkça Bizanslılar surları yeniliyor, Türklerin şehre girişine izin vermiyordu. Osmanlı Donanmasının da Bizans'a yardıma gelen Ceneviz ve Venedik gemilerine engel olamaması savaşın seyrini değiştirmeye başladı. Haliç ile Karaköy arasına çekilen zincirden ötürü Osmanlı donanmasının Haliç'e girememesi savaşın seyrini Osmanlı aleyhine çeviriyordu. Bu gelişmeleri üzerine Fatih Sultan Mehmet 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece 72 parça kadırganın karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesi emrini verdi. Dolmabahçe üzerinden Haliç'e indirilen gemilerle savaşın seyri değişmeye başladı.
Kuşatmanın başlaması [değiştir]
6 Nisan 1453'de barış şartları kabul edilmeyince kuşatma, Topkapı'dan (Sen Rumen) başladı.[12][13]12 Nisan'da sürekli bombardıman başladı. 17-18 Nisan'da ise Prens Adaları Baltaoğlu Süleyman Paşa tarafından fethedildi. 20 Nisan'da Bizans'a yardıma gelen 5 tane Rum ve Latin gemisi Osmanlı donanması'nı geçerek Haliç'e girdi. Bu olay, Baltaoğlu Süleyman Paşa'nın azline sebep oldu. Kaptan-ı Derya Hamza Bey oldu. (1456'ya kadar) Sultan Mehmet ve kumandanlar tarafından donanmanın nasıl Haliç'i aşabileceği görüşülmeye başlandı.
Gemilerin karadan Haliç'e indirilmesi [değiştir]
Fausto Zonaro'nun "Osmanlı Donanması'nın Haliç'e indirilmesi" adlı tablosu. Günümüzde Dolmabahçe Sarayı'nda sergilenmektedir.
II. Mehmed, donanmanın karadan yürütülüp Haliç'e indirilebileceğni belirtti. Birçok vezir ve paşa bu duruma tepki gösterdi. Sultan görüşlere tepki göstererek:
Biz Peygamber müjdesini gerçekleştirmeye geldik. Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han'ız. Allah'ın izni ve yardımı ile imkansızı mümkün yaparız. Davranın, amele bulun, usta bulun! Dolmabahçe'den Beyoğlu sırtlarına doğru geniş bir yol açın. Yol boyunca kızakları döşeyin. Cenevizliler'den yağ alıp kızakları yağlayın. Amma çok gizli tutun. Bizans bu durumu fark etmemeli.
dedi.[14]
Bunun üzerine 67 (veya 72) parçalık donanmanın Haliç'e indirilmesi kararlaştırıldı.[14] Dolmabahçe'den Beyoğlu sırtlarına uzanan bir yol yapıldı. Kızaklar döşenip, yağlandı. Gemilerin altına konacak arabalar hazırlandı. Çok sayıda manda ve öküz sağlandı. Cenevizli casuslar ise yoğun çalışmayı görüyor, ama kestiremiyorlardı. Bu sırada Molla Gürani, yanında talebeleriyle geldi. Molla Gürani, fethin Sultan Mehmet'e gerçekleşeceğini belirterek:
Hünkarım, fetih size nasip olacaktır. Sakın vazgeçmeyin. Müritlerimle geldim. Kefenlerimiz boynumuzdadır. Ölene kadar fetih yolunda yürümeye andımız var.
dedi.
Bir gece içerisinde donanma Haliç'e indirildi. 22 Nisan'da donanma Haliç'ten ateşe başladı. Bizans Başkumandanı olan Giovanni Giustiniani ise, donanmanın Haliç'e indirilmesine inanamıyordu. Ayrıca, bu sırada istanbul'a padişahın emri ile Zağanos Paşa tarafından köprü yapıldı.
Şahi toplarının icadı [değiştir]
II. Mehmed, Konstantinopolis'i almak istiyordu, fakat bu hiç de kolay olmayacaktı. Ancak II. Mehmed'in tutkusu büyüktü ve bu tutku dehası ve zekasıyla birleşince ilk Havan topu olan Şahi toplarını döktürdü. Bu toplar Fatih'in buluşuydu. Bu top kuşatma esnasında sabaha yakın bir zamanda Bizans Surları'nda gedikler açmıştır.
Bizans elçileriyle görüşme [değiştir]
II. Mehmed'e Bizans imparatoru tarafından elçiler gönderildi. imparator teklifte bulunarak:
Kuşatma kaldırılırsa padişahın istediği kadar vergi vermeye hazırım. Konstantinopolis surlarına kadar olan bütün topraklar da kendilerinin olsun. Ayrıca şehrin güvenliğinden sorumlu, padişah tarafından tayinine hazırım.
dedi.
Ancak Sultan bu teklifi kabul etmeyerek:
Efendinize söyleyin, direnmeyi bırakıp şehri teslim etsin. Bunu yaparsa Mora'nın hakimiyetini kendisine ihsan edeceğiz. Razı olmazsa şehre zorla gireceğiz! Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han olarak peygamber müjdesi peşindeyiz.
dedi.[15]
Meryem tasvirinin yere düşmesi [değiştir]
Konstantinopolis'i koruduğuna inanılan Meryem'in bir tasviri.
25 Mayıs günü, Meryem'in tasvirinin Konstantinopolis'te dolaştırılacağı bildirildi. 26 Mayıs Cumartesi günü de Meryem'in tasviri şehir boyu dolaştırılmaya başladı. Eğrikapı'ya girerken tasvir yüz üstü yere düştü. Hıristiyanlar korkuya kapıldı. O sırada ani bir fırtına koptu, sağanak yağmur başladı. Halk bu olayı kötüye yorarak:
Meryem Ana da Osmanlılar'dan yana! Artık şehrimizi korumuyor.
dediler.[16]
Kuşatma hakkında görüşme [değiştir]
Üslup2 Maddenin bu bölümündeki üslubun, angiblopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir.
Konuyla ilgili tartışma için maddenin tartışma sayfasına lütfen bakınız.
Maddeyi geliştirerek ya da konuyla ilgili tartışmaya katılarak Vikipedi'ye katkıda bulunabilirsiniz.
Aynı günün akşamı II. Mehmed'in sırma işlemeli büyük kırmızı otağında toplantı vardı. Padişah ordunun bütün ileri gelenlerini toplamıştı. Çeşitli ilim adamları, şeyh ve dervişler de orada bulunuyordu. Padişah söze başlayarak:
Vezirlerim, paşalarım, beylerim, hocalarım, silah arkadaşlarım! Hepiniz büyük fedakarlıklar gösterdiniz. Ama sizden daha fazlasını istiyoruz: Bu şehri artık alınız! Bize mazeret değil, müjde getiriniz. Sebat bekliyoruz. Şimdi sözü olan konuşsun!
dedi.
Ardından ilk sözü Çandarlı Halil Paşa aldı:
Hünkarım, inandığım gibi konuşacağıma ruhsat var mı?
dedi.
Sultan da:
Elbette Lala, fikrini açık açık söyle. Biz doğrulardan kaçan değil, doğruları arayan bir hünkarız.
dedi.
Tümünü Göster