1. 76.
    0
    @1 matbaa yasak filan değil. zütünden uydurma, şehir efsanesi bu.
    beyler matbaa yasak değil neden mi. ibrahim müteferrika 18. yy'ın başında bu iş için 28. mehmet çelebi ile görüşmüş ve mehmet çelebi avrupaya gittiğinde matbaa atölyelerinde görüp izlenimlerini not ederek müteferrikaya bahsetmiştir. müteferrika da dönemin padişahı ve devlet adamlarına matbaa açmak istediğini belirtmiş ve iznini de almıştır. zannettiğiniz gibi yasak değildi yani. devlet adamları sadece kur'an'ın basılmasını istememiş. buna sebep olarak da matbaada basılan kur'an'ın sayfalarının yere düşebileceğini ve üzerine basılmasının hoş olmayacağını söylemişler müteferrika da tamam deyip çalışmaya başlamıştır. matbaa yasak filan değil yani. müteferrikanın terekesinde(bıraktığı servet) 14.000 kitaptan 7.000 tanesi satılmış geri kalanını varislerine bırakmış. herkesin dediği gibi istanbulda 90.000 hattat filan da yoktu. şehir efsanesi bu. ulan o kadar hattat varsa neden günümüze düşündüğümüz kadar kitap gelmemiş. zaten bir hattat küçük bir kitabı 6 ayda istinsah ediyor. parasını peşin alıp varlıklı kimselere kopya ediyor bunu. böyle olunca bu kadar hattat 6 ayda 90.000 değilde bi 50.000 kitap kopyalamalıydı ama yok!! demek ki böyle bir durum söz konusu değil. mesele ne biliyor musunuz? biz okumuyoruz. osmanlı döneminde ki toplum da pek okumaya niyetli değildi. bugün kitap basacak yayınevi sahibi ne kadar para getirir onu düşünür. osmanlıda da bu böyleydi. eğer okuyan çok olsaydı girişimciler para kazanabilirim diye bu işe girişirlerdi. anladınız umarım beni. bu matbaa yasaktı diyenler avrupalı yazarlardır. bilmeden etmeden yazmışlardır. bizde araştırmadan alıp kullanmışız. ayrıca bizden evvel ermeniler ve hıristiyanlar kendi matbaalarında takılıyorlardı osmanlıda. onlara var da bize mi yok amk. sadece okumuyorduk, adamlar okumadığımızı görmüş ve giblerinde olmamış. şimdi olduğu gibi.
    ···
   tümünü göster