biraz ciddi konuşucam

'yav otobüsten aradılar biraz önce. seni alacaklarmış. ama otobüs terminale girmeyecek. sen emniyet müdürlüğünün oraya git. ordan bineceksin diyor.' (hani cep telefonu yoktu demeyin muallakler. adamlar araç telefonundan aramış.)
kulaklarıma inanamıyorum. vay be diyorum içimden. sevgilime bak yaa. koşturarak diğer şirkete gidiyorum. bileti iade etmek istiyorum. adam garip garip yüzüme bakıyor ne iadesi der gibi.
bunun üzerine, ben de 'çok da gibimde.' der gibi adamın yüzüne bakarak, bileti cebimden çıkarıp, parça pıncik ediyorum. arkama bile bakmadan terminalden çıkıp emniyet müdürlüğünün önüne gidiyorum.
ankara2yı bilenler için söylüyorum. emniyet müdürlüğünün tam karşısında büyük bir elektrik direği var. hah işte tam onun dibinde beklemeye başlıyorum. emniyet müdürlüğünde de bir gece misafirliğim vardır ama o da başka bir hikayenin konusu. geçiyorum şimdilik.
hava yavaş yavaş kararıyor. sokak lambaları yanıyor. otobüsün gelmesine az kaldığını tahmin ediyorum.