1. 1.
    0
    17 ağustos 1999 türkiye için kara bir tarih... bazı insanlar için ise muazzam bir tarih. herkes biliyor 99 depremini , o yaşanan acı kaybı. çok bunaltıcı bir 17 ağustos sabahıydı güneş baya bir yakıcıydı , ozamanlar 16 yaşındayım yeni yeni ergenliğe giriyoruz heycanlıyız kanımız deli akıyor. neyse oraları biraz özet geçiyim. gece oldu yatağıma girdim. ve bir titreme ile uyandım lan dedim noluyor dıbına koyim derken babam annem bir can havli ile geldiler beni aldılar dışarı çıktık , tek çocuğum beyler , burada bir dip not düşmek istiyorum : ailem nakliye işi ile uğraşıyor , ve bulunduğumuz çevrenin en zengin en köklü ailelerinden , aile şirketimiz var o dönemdeki varlığımızı anlamanız için bir örnek veriyim ; 115 adet tırımız var 1 tır ( çekici - dorse ) ortalama o zamanlar 120-130 milyar , gerisini siz hesap edin -ki bunlar sadece araçlar bunun haricinde ki taşınmazlar , gayrimenkuller falan hesaba katmıyorum .

    neyse beyler 17 ağustos gecesi biz çıktık dışarıya bulunduğumuz ev çok şükür ağır hasar almamıştı sadece vitrinler vs devrilmiş ufak tefek çatlaklar vardı binada o kadar. evimizin arka tarafında bize ait boş bir arazi vardı gece yarısı babam oraya konteyner getirtti eve girip 3-5 battaniye alıp geceyi orda geçirdik ( gece dediğim saat sabaha karşı 6-7 civarıydı sanırım ) 17 ağustos çok kara bir tarihtir demiştim ya gerçekten herkes için öyle değil o gün babam eşyalarını hazırladı ve ben hollandaya! gidiyorum dedi. tabi kimse bir anlam vermedi ulan dıbına koyim deprem olmuş herşey taka sarmış züt kadar konteynerda kalıyoruz sen aileni bırakıp hollandaya gidiyorsun ne ayak. tabi kimse birşey diyemedi babama -ki diyemezler de.
    ···
   tümünü göster