1. 51.
    0
    hayatı ve şahsiyeti hakkında pek az şey bilinen yunus emre, anadolu selçuklu devleti'nin dağılmaya ve anadolu'nun çeşitli bölgelerinde küçük-büyük türk beylikleri'nin kurulmaya başladığı 13. yüzyıl ortalarından osmanlı beyliği'nin kurulmaya başladığı 14. yüzyılın ilk çeyreğinde orta anadolu havzasında doğup yaşamış bir şair ve erendir. yunus emre, uzun bir süre hacı bektaş-ı veli dergahında çile doldurmuş ve dergaha hizmet etmiştir.
    yunus'un yaşadığı yıllar, anadolu türklüğünün moğol akın ve yağmalarıyla, iç kavga ve çekişmelerle, siyasî otorite zayıflığıyla, dahası kıtlık ve kuraklıklarla perişan olduğu yıllardır.13. yy'ın ikinci yarısı, sadece siyasî çekişmelerin değil, çeşitli mezhep ve inançların, batınî ve mutezilî görüşlerin de yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir zamandır. i̇şte böyle bir ortamda, mevlânâ celaleddin-i rûmî, hacı bektaş-ı velî, ahî evrân-ı velî gibi ilim ve irfan kutuplarıyla birlikte yûnus emre, allah sevgisini, aşk ve güzel ahlakla ilgili düşüncelerini, her türlü batıl inanca karşı, gerçek i̇slam tasavvufunu işleyerek türk-i̇slam birliğinin oluşmasında önemli vazifeler yapmıştır. yûnus emre, "risalet-ün nushiyye" adlı mesnevîsinin sonunda verdiği;
    söze târîh yedi yüz yediydi
    yûnus cânı bu yolda fidîyidi
    beytinden anlaşıldığı kadarıyla h. 707 (m. 1307-8) tarihlerinde hayattadır. yine, adnan erzi tarafından bayezıd devlet kütüphanesi'nde bulunan 7912 numaralı yazmada şu ifadelere rastlanmaktadır:
    vefât-ı yûnus emre
    müddet-i 'ömr 82
    sene 720
    bu belgeden anlaşılacağı üzere, yûnus emre, h. 648 (m. 1240-1) yılında doğmuş, 82 yıllık bir dünya hayatından sonra h. 720 (m. 1320-1) yılında ölmüştür.
    doğduğu yer konusundaki tartışmalar eskişehir'in mihalıççık ilçesine bağlı sarıköy ile karaman üzerinde yoğunlaşmaktadır. menakıpnâmelerle şiirlerinden çıkarılan bilgilere göre babalılardan taptuk emre'nin dervişidir. hacı bektaş-ı veli ile ilgisi vilayetname'den kaynaklanmaktadır. yine şiirlerinden tasavvuf yolunu seçtiği, iyi bir öğrenim gördüğü anlaşılmaktadır. anadolu kentlerini dolaştığı, azerbaycan ve şam'a gittiği, mevlana'yla görüştüğü de bu bilgiler arasındadır.
    i̇şlediği konularla anadolu'da gelişen türk edebiyatının en büyük adlarından sayılan yûnus emre, yalnız halk ve tekke şiirini değil, divan şiirini de etkiledi, yaşarlığını çağlar boyu sürdürdü. hece ve aruzla yazdığı şiirlerinde sevgiyi temel aldı. tasavvufla, i̇slam düşüncesiyle beslenen dizelerinde insanın kendisiyle, nesnelerle, allah'la ilişkilerini işledi, ölüm, doğum, yaşama bağlılık, i̇lahi adalet, insan sevgisi gibi konuları ele aldı. çağına hâkim olan düşünüş biçimini ve kültürü konuşulan dille, yalın akıcı bir söyleyişle dile getirdi; kendinden önce yetişmiş i̇ran ozanlarının, çağdaşlarının yapıtlarında geçen kavramlara yeni bir öz, yeni bir deyiş kattı. bu yanıyla tasavvuf düşüncesini, alevi-bektaşi inançlarını zenginleştirdi, kendi adına bağlanan tekke şiirinin anadolu'daki ilk temsilcileri
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster