+1
bak beyim, sana iki çift lafım var. koskoca adamsın. paran var, pulun
var, her şeyin var. binlerce kişi çalışıyor emrinde. yakışır mı sana
ekmekle oynamak? yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta
sokağa atmak, aç bırakmak? ama nasıl yakışmaz. sen değil misin öz kızına
bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. anlamı... yor musun beyim,
bu çocuklar birbirini seviyor.
ama ben boşuna konuşuyorum. sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya
çalışıyorum. sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi
saim bey. sen mi büyüksün? hayır ben büyüğüm, ben, yaşar usta! sen
benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç! gözümde pul kadar bile
değerin yok.
ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç bir şey yapamayacaksın.
yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi! çünkü biz
birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. bizler birbirimizi
seviyoruz. biz bir aileyiz. biz güzel bir aileyiz. bunu yıkmaya senin
gücün yeter mi sanıyorsun?
dokunma artık aileme! dokunma çocuklarıma! dokunma oğluma! dokunma
gelinime! eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı
bile incitmemiş olan ben, yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni!
anlıyor musun? vururum! vururum ve dönüp arkama bakmam bile