1. 26.
    0
    öbür eliyle de mektubu dıbına sürdü. bana uzattı. mektubun altına şu söyleyeceğimi de yazıver.
    -canım bu kağıdı amıma surdum. kokusu sana ulaşsın diye… şžimdilik bununla idare edersin.
    mektubu benden alıp dudaklarına zütürdü. öptü. kırmızı ruj sürmüştü. dudak izi mektuba çıkmıştı. katladı. zarfa yerleştirdi. tükürükleyip yapıştırdı. ayağa kalktı.
    -ben gideyim artık. sana teşekkür ederim canım.
    başucuma dikildi. ben başım önümde yatağın kenarında oturuyordum. eğildi. yanağıma bir öpücük kondurduktan sonra:
    bunları zeynep halama söyleme ha! aramızda kalacak, tamam mı?
    -tamam abla!
    ablan yesin seni!
    boynuma sarıldı. ben kaçmaya çalıştım ama olmadı. dudaklarıma yumuldu. iki eliyle de başımı tutmuştu. bir süre öptükten sonra…
    -“bu sana teşekkür öpücüğü” diyerek bir kahkaha attı.
    -“her yazdığın mektupta sana bu ödülü vereceğim. yeter ki zeynep hala’ya söyleme!”
    çıkarken saçlarımı okşadı. ve gitti. ben kalakalmıştım. şžaşkın ve ürkek bir halde kapıya koştum. arkasından baktım. çok güzel bir vücudu olduğunu ilk defa fark ettim. dönüp bana baktı. içeri kaçtım...
    ···
   tümünü göster