1. 526.
    0
    okula gittiğim nadir günlerden. muhtemelen okulu bırakacağım çünkü zerre ilgimi çekmiyor. okulda tanıdığım kişi sayısı 0'a inmiş. dışarıda geçirdiğim her saniye sıkıntıdan başka bir şey olmuyor artık benim için. kahve içiyorum, kitapçıda vakit harcıyorum ve elime birkaç güzel film cd si doldurup eve dönüyorum. işemek için üst kattaki banyoya giriyorum, iğrenç ötesi bir koku. olivia bir heykeli elindeki bezle siliyor. dikkatli bakıyorum, bu heykel aslında melis. iğrenç koku da küvetteki koyu yeşil sıvıdan geliyor. melis'in takıntıları. kendini iğrenç bir maddeye bulamış. her ikisi de çıplak. olivia elindeki bezi yanındaki kovaya daldırıp daldırıp melis'in üstünü çok yavaş hareketlerle siliyor. yaklaştığımda kova alkol kokuyor. öyle yavaş hareketlerle siliyor ki, sonsuza kadar süreceğini düşünebilirsiniz. olivia'nın da üstüne çamur damlamış.

    sıkılmadın mı melis, diyorum. her gün yeni bir vücut macerası.
    değer, diyor. her saniyesine. çenesi de komple çamurla kaplı olduğundan fazla sesli harf çıkaramıyor. ikisi de öyle sabırlı ve konsantre ki, şaşırırsnız. bezi melis'in bacaklarında dolaştırıyor. sonra küvetin içinde bezi sıkıyor. ve yanındaki alkol kovasına batırıp eylemini tekrarlıyor. ve tekrarlıyor. ve tekrarlıyor. alkol ve çamur kokusu tüm banyoyu sarmış. ikisi de muhtemelen kafayı bulmuşlardır bile. bir tabureyle tepedeki tuvalet cdıbını açıyorum havalansın diye. banyodan çıkıyorum. olivia da en az melis kadar delirmiş. ya da zaten onun kadar delirdi. bilmiyorum.
    ···
   tümünü göster