0
melis bir sandalyenin üstünde bacak bacak üstüne atmış. kısa kot bir şort var. üstünde de askılı bir bluz. olivia, melis'in başında saçını başını düzeltiyor melisin. üstünde pijaması var, uzun. hazır mısın hayatım, diyor. ben yeni kalkmışım. uyku sersemliğiyle hiçbir şey anlamıyorum. hazırım diyor. tamam canım, diyor olivia. küçük bir kameranın arkasına geçiyor, fotoğraf makinesini koydukları tripoda yerleştirdikleri. melis konuşmaya başlıyor. neredeyse hiçbir şey anlamadığım şeyler hakkında konuşuyor. ayakta durmuş merdiven korkuluğuna dayanıyorum. olivia beni görünce göz kırpıp öpücük yolluyor. ben de dudağımı kabartıp öpücük yolluyorum. kıçımı kaşıyıp tuvalete gidiyorum. işiyorum, dişimi fırçalıyorum, elimi yüzümü yıkıyorum. çıktığımda her ikisi de kameranın başında, çektikleri videoyu izliyorlar. ne bu melis, diyorum. şşşt, diyorlar. 2 dakika sonra dönüyor bana. bu, diyor. bloguma koyacağım ilk videom.
şu blog, diyorum. evet, o blog. bugün bine yakın takipçim var. artık halka sesleniyorum diyip gülümsüyor. sonra olivia yanıma geliyor, oturduğum tekli koltuğun kolluğuna oturuyor. elimi tutup öpücük veriyor. melis'in, diyor, artık bir sürü hayranı var. gülüşüyorlar. sonra olivia kendini üstüme bırakıyor. kenara kaçılıyorum aynı koltukta oturuyoruz. kolumu omzuna atıyorum, öpüşüyoruz. hadin gençler, diyor melis. kahvaltı zamanı. herkes bir şeyleri getirsin. sofrayı hazırlıyor ve kahvaltımızı yapıyoruz. onlar hemen üst kata çıkıp videolarını yüklüyorlar. ben de kendi laptopımı açıp melis'in bloguna bakıyorum. bir obsesifin manifestosu gibi. kusursuz vücutlar hakkında milyonlarca kelime yazmış. evrimden girmiş, kötü vücutlu hımbılların zayıflıklarından çıkmış. öyle uzun ve gereksiz şeyler yazmş ki, birkaç şey okuyup bırakıyorum. yorum dolu. her bir yazısının altı yorum dolu.
manifestolar, vücutla ilgili önemli detaylar, bakım hakkında detaylar.
bir kadın blogu gibi görünüyor. ancak öyle değil. bir solcu aktivistin blogu diyebilirsiniz, ancak alakası bile yok. melis, blog'daki sayfalarda insanlara kendi hayatını yazmış. tüm hayatını adadığı düşünceleri. ve düşünceler öyle çok kişiye ulaşmış ki, neredeyse bir ideoloji haline gelmiş. insanlar melis'e tapıyorlar. muhtemelen bir çoğu freaklerden oluşan insanlar, melis'in her saniye takipçileri.
Tümünü Göster