0
ingiltere kralı arslan yürekli rişar kudüse yapılan haçlı savaşları sırasında hastalanır ve yatağa düşer. bunu haber alan selahaddin-î eyyûbî hz. çok üzülür ve can düşmanı olan o mağrur krala bir doktor gönderir. selahaddin bu doktorun çok maharetli olduğunu ve kendini ona emanet etmesi gerektiğini bildirir arslan krala. kral tabi normal olarak şüphelenir. doktorun derman vermesine izin vermez ama gerekli saygıyı da gösterir.(o dönemde selahaddin hz. nin adaleti. merhameti bütün dünyada kabul edilmiş bir gerçektir... ).neyse konuya dönelim rişar müslüman doktoru bir teste tabi tutar. müslüman tabib önce başka bir hastayı iyileştirmesi için zütürülür. hain olup olmadığı çok geçmeden anlaşılır iyileştirdiği hasta bir hafta içinde iyileşmiştir. rişar hemen müslüman doktoru huzuruna çağırır. müslüman tabib kısa bir süre içinde rişarı iyileştirir. rişar tabibe ne isterse yapacağını söyler ama tabib kabul etmez.
bu sırada rişar ile selahaddin bir düello şöleninde barış amaçlı dostca bir araya gelirler. rişar selahaddine müslüman tabibi sorar selahaddin şöyle cevap verir:
-bir hasta doktorunu ayak sesinden tanıyor olsa gerek.
rişar çok şaşırır. çünkü selahaddine dikkatli baktığında müslüman tabib olduğunu anlamakta gecikmez.
mısırın suriyenin ve ortadoğunun adaletli ve merhametli kılıcı eyyûbî hanedanın medarı iftiharı sultanlar sultanı selahaddin-î eyyûbî kendi elleriyle ingiliz aslanını iyileştirmişti.
o zamanda yaşanan böyle şaşırtıcı olayı az kişinin bilmesi büyük bir utanctır. unutmayalım ki tarihten geriye iki şey kalır; ilham ve ibret... görüyorum ki biz bu iki şeyi de alamamışız ne o zamanın onurlu haçlılarıyla şimdinin sahtekar, bencil,özünü bilmez, gösteriş budalası avrupalılarını ne de o zamanın allah yolunda ölmeye giden müslümanlarıyla şimdinin ateist, asosyal,tembel bazı müslüman ve türklerini bir tutarım