0
odamda hazırlanıyorum. gömlek, pantolon ceket. aynaya bakıyorum, çok resmi. gömleği çıkarıp v yaka bir t-shirt giyiyorum. rengi kötü, gri renkli bir v yaka alıyorum. oldu, diyorum kendi kendime. beyaz ince bir saat çıkarıyorum. tamam, diyorum oldu. saçlarımı hafif dağıtıyorum. ayna karşısında dakikalarca hiç uğraşmamışım modeli vermek için uğraşıyorum. 2 saat uyuyup uyansam o anki saçlarımı spreyleyip ölümsüzleştireceğim. ancak elle aynı modeli vermek olanaksız. şekilden şekle sokuyorum ancak ya fazla jöleli ya fazla incin. uğraşıp vasat bir hale sokuyorum saçlarımı. hazır mısın melis, diyorum. tamam, diyor. dur geldim. çıkıyor odadan mini siyah straplez bir elbise var üstünde. bayıldığı koyu kırmızı ruju ve ojeleriyle. elinde küçük bir çanta. tamam diyor çıkabiliriz.
pencereleri falan kapatıyoruz ve evden çıkıyoruz. arabaya binip yola çıkıyoruz. on beş dakika sonra bir apartman dairesinin önünde duruyoruz. apartman kapısının arkasından bir ışık geliyor sanki. tanrıça dünyaya inmiş gibi aydınlanıyor etraf. kusuruszluğun adı olan kadın mini beyaz elbisesiyle apartmandan çıkıyor. bizi görünce gülümsüyor hafif makyajlı yüzüyle. arka kapıyı açıp arabaya biniyor. keşke melis salağını arkaya oturtsaydım. sürüyorum arabayı yine, bir kulübün önüne geliyoruz. arabayı valeye bırakıyorum. içeri giriyoruz, locamız var. alkoller locada çoktan hazırlanmış. hafif hafif demlenip gülüyoruz, eğleniyoruz. saatler ilerledikçe bizim kafamız güzelleşiyor, müziğin temposu artıyor. sürekli yanıp sönen ışıklar iyice baş döndürüyor, yüksek müzikle birleşince hiç olmadığın kadar sarhoş oluyorsun.
locadan piste iniyoruz. müzikle beraber dans ediyoruz. kötü dans ediyorum, ancak kafam güzel olduğu için umurumda değil. melis ayrılıyor, ben olivia'yla karşılıklı devam ediyorum. yakınlaşıyoruz. olivia iyice yakınlaşıyor arkasını dönüp dans ediyor. elimi arkadan göbeğinin üstüne atıyorum. saçlarıyla oynayarak dans ediyor, tempoda. kulağına şimdi hatırlamadığım bir şeyler fısıldıyorum. müzik hızlanınca önünü dönüyor tekrar ve o şekilde dans etmeye devam ediyoruz. o güldükçe daha da sarhoş oluyorum. beynim allak bullak. o sırada melis'i görüyorum uzağımızda bir oğlanla dans ediyor. ben olivia'ya dönüyorum. yakınlaşıyoruz. ellerimden tutup devam ediyor dans etmeye. müziğin temposu artıyor iyice tepiniyoruz ve yavaş yavaş tempo düşüyor. olivia'nın belinden tutuyorum o da sarılıyor. kulağına bir şeyler fısıldıyorum. onu sevdiğimle ilgili. gülüyor. tempo hepten düşüyor. gülümsüyor ve dudaklarıma yaklaşıyor. onun kusursuz dudakları ilk kez dudaklarıma dokunuyor. öpüştüğümüz an vücudumdaki tüm kaslar kasılıyor sanki. belinde tuttuğum elimi sıkıyorum, diğer elimi belinin biraz daha üstünde tutuyorum. o da sarılıyor. yoruldum, diyor. locaya gidelim.
gidiyoruz, pistten daha yüksekte. melis'i görüyorum, biraz önceki oğlanla hepten yakınlaşmış. belki de öpüşüyorlar ama sürekli önden birileri geçtiği için tam seçemiyorum. olivia başımı çevirip öpüyor beni, sonra gülümsüyor. elinde bardak var, ben de dolduruyorum shot'ı. aynı anda kafaya dikiyoruz. bulduğumuz her boş anda öpüşüyoruz. melis'e dönüyorum ama gözden kaybolmuş. olivia'yla ilgileniyorum yalnızca ayağa kalkıp önümde dans ediyor, bir kaç saniye sonra kahkahalar atıp oturuyor tekrar yanıma. rüya gibi hissediyorum.
gecenin sonuna doğru melis geliyor. yorgunluktan saçı başı dağılmış. biz de ayağa kalkıyoruz, olivia'nın elini tutuyorum. mekan dağılıyor, biz de çıkıyoruz. arabayı sürebilecek durumda değilim. arabayı bırakıp taksiyle dönüyoruz.
Tümünü Göster