0
4.sezon part 1
20 şubat 1988 –The Queen Elizabeth Hastanesi- St. Michael –
Monica: bir kızım oldu Ronald… çok güzel bir kız
Ronald: tanrım, bu ne güzellik, tanrıya şükürler olsun
-hastane odasının kapısı çalar-
Ronald: ilk ziyaretçi! Girin lütfen…
Murat: merhaba
Ronald: merhaba?
Murat: bay Ronald sizinle biraz özel konuşabilir miyiz?
Ronald: siz kimsiniz, sizi tanıyamadım?
Murat: adım murat deniz, (kimliğini gösterir) bu hastanenin sahibiyim.
Ronald: Aa, tabi.. Tabi murat bey görüşebiliriz.
Murat: buyurun odama geçelim
Ronald: tamam hemen geliyorum. (eşine döner) monica, hayatım 10 dakikaya dönerim
Monica: tamam biz seni bekliyoruz…
Murat ve Ronald dışarı çıkarlar ve hastanenin en üst katındaki odaya girerler. Odada
murat ve ronald’ın haricinde takım elbiseli 5 kişi daha vardır. Ronald onları görünce şaşırır
Ronald: özel konuşacağımızı sanmıştım
Murat: bay Ronald size bir teklifimiz var
Ronald: (şaşırarak) nedir?
Murat: bay Ronald söylemesi güç ancak kızınız çok özel biri ve onun daha iyi yetişmesi ve iyi yerlere gelmesi için başka bir aileye vermemiz gerekiyor. Karşılığında da size tam 25 milyon dolar ödenecek.
Ronald: siz delirdiniz mi? O benim kızım ve tanrı aşkına daha yeni doğan biri için onun özel olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz.
Murat yanındaki arkadaşlarına bir bakış attıktan sonra konuşmaya devam eder.
Murat: yani ba..
Ronald: saçmalamayın bu konuşma burada bitmiştir, bu ne saçmalık böyle aman tanrım…
(Ronald kapıyı vurur ve çıkar)
-5 hafta sonra-
Monica: hayatım ben bebeğimizi alıp kasabaya kadar gidiyorum
Ronald: tamam hayatım kendine dikkat et ben evdeyim. Brittons Hill’in maçı var.
Monica: bol şans tatlım
Monica bebek arabasına bebeğini koyar ve yola koyulur. Evden biraz uzaklaştığı sırada, ıssız bir köşede…
Kadın: monica?
Monica: evet?
Kadın: monica bu ne sürpriz böyle! Ne işin var burada! Gel sana bir sarılayım…
Monica: şey tanıyamadım ben?
Kadın: 63 mezunu değil misin sen?
Monica: şey evet…
Kadın: combermere lisesi?
Monica: evet, ama sen kimsin?
Kadın: ben liz… elizabeth… hatırladın mı?
-Monica emin olmamakla beraber kadına ayıp olmasın diye-
Monica: aa, tabi hatırladım nasılsın? Yıllar seni çok değiştirmiş güçlükle tanıdım.
Kadın: hahaha öyle değil mi, ama sen hala aynısın. Blackmans’a taşındın diye duymuştum
Monica: a yok hep buradaydık.
Kadın: tanrım ne sürpriz işe bak… bu ufaklık senin mi yoksa?
Monica: evet, 5 haftalık, daha yeni yeni dışarı çıkarıyoruz
Kadın: biraz sevebilir miyim?
Monica: tabi… (endişeli gözlerle izler)
Kadın bebeği sever ve bebek de mutludur. Ancak bir anda şiddetle ağlamaya başlar!
Kadın: a, şey özür dilerim sanırım benden hoşlanmadı (diyip bebek arabasına geri koyar)
Monica: yok sorun değil arada sırada ağlar
-Bebek kıpkırmızı olmuştur-
Kadın: şey monica seni tekrar görmek güzel, görüşmek üzere
Monica: görüşürüz
-Kadın panikle uzaklaşır-
-2 saat sonra monica’nın evi-
Monica: hayatııım ben geldiiim!
Ronald: kahretsin! Bir gol daha atamadınız! Aa, hoş geldin hayatım gel… Hey, hey bu çocuk neden ağlıyor böyle…
Monica: bilmiyorum sanırım karnı acıktı hemen bir şeyler hazırlamam lazım. Dakikalardır ağlıyor
Ronald: hey hey bunun koluna ne oldu?
Monica: ne olmuş?
Ronald: bak, bak, biraz kanıyor sanki bir iğne kanaması gibi
Monica: aa, hiçbir fikrim yok hayatım, kıymık mı battı acaba, belki de ona ağlıyordur
Ronald: robyn.. robynn… ağlama kızım, ağlama bebeğim…
--
Kadın(elizabeth): alo, murat?
Murat: seni dinliyorum
Kadın(elizabeth): kanı aldım
Murat : güzeeelll!
Tümünü Göster