1. 1.
    0
    içeri girmiştik, köşeye bir yere oturduk eski dostum mehmetle. akıllı çocuktur ama ülkesini sevmeyi ülkücülükle karıştırıyordu işte. rütbeside düşük olduğu için fazla ses çıkaramıyordu. düşünüyordum, bu huur çocuklarının ağız kokusunu ne gibime çekiyorsun be oğlum diye soruyordum içimden mehmete. oturduk, sessizce muhabbet ediyorduk. canlı müzik vardı. mehter marşı, ülkücü marşları, türküler,halk müzikleri... ingilizce rapten başka bir tür dinlediği zaman midesi kalkan ben,tam 4 saat o müzikleri dinleyip, eşlik edermiş gibi yaptım. sağ elim havada olmaktan artık isyan ediyordu. canım öyle sıkılmıştı ki... mehmete ben artık dayanamayacağım dedim. ayağa kalkıyordum ki,il başkanları konuşma yapmak üzere kürsüye davet edildi. eğer o sırada çıkmaya çalışsaydım beni gibiverirlerdi orda. oturdum,dinledim ve anladığım tek şey bu ülkücü bozkurtların ve ülqücü qencliqin beyinlerinde, yüksek sayıda sidik ve tak var. mantık hatası varlıklar ve davaları. adamlar atatürke yüce önder derken aynı zaman da komünizme ve chp ye sövüyorlar. nasıl bir mantıktır anlamadım abi
    ···
   tümünü göster