1. 4076.
    +10 -1
    gece oldu, neco geldi,

    yurttan çıktık doğru biraaaneye *

    sempatik dişsiz murat abi, bilhassa beni olmak üzere uyardı grubu,

    "baa bagın, cok gec kalıyoonuz, bu gece o kadan gece galmaayın emi, dışarda galıversiniz valla erken uyucem ben.."

    "tamamdır abim, ayıpsın ;)"

    yani, evet pek geçe kalmazdık bu gece, zira sap sapa içiyoruz, artı acı bir mevzuda yok muhabbeti uzatacak, yani en azından ben ve tolga adına yok..kim bilir, belki de bu gecenin dert sahibi necatidir, bilemeyiz.. *

    mekana gittiğimizde artık sıfatlarımıza alışık olan mekan sahibi bizi gülümseyerek selamladı, ulan adam çoluğundan çocuğundan çok bizi görüyordur herhalde *

    içeri geçtik, tam masala seçiyoruz, ana! bir baktım, son derece tanıdık iki tip daha içerde, oturmuş gevrek gevrek muhabbet ediyorlar,

    siz de tanırsınız;

    alper ve nurettin *

    kapıya dönüp olan nurettin beni görünce sevindirik olup selam verdi, alper dönene kadar ben sırtına yetişmiştim,

    "vaayytt babalar nabıyonuz ya siz burda? * "

    "oo abi naber * "

    "iyidir, hayırdır ;) "

    "öyle kaçamak yapalım dedik ya, senin mekana getirdim nurettini ;)"

    "he he öyle olmuş"

    bizim çocuklarla da selamlaşma oldu, tanışmayanlar tanıştı filan, sonra alper,

    "aga gelin masamıza, özel bir şey konuşçaksanız karışmiyim ama gelin yani * "

    bizim çocuklara baktım, "özel bir şey konuşcaz mı lan?"

    "yoo" der gibi kafa salladılar, tolga,
    "ne özeli konuşcaz ya karımıyız biz" deyip kahkahayı bastı, hep beraber gülüştük, masaya yerleştik o ara, mekana bakan abi seslendi,
    "gençleri ellilik mi?"

    "aynen abi"

    okeyledi,

    bizim masa ufaktan kaynamaya başladı, "naber" "iyidir" ler filan havada uçuşurken etrafıma şöyle bir baktım,
    ikisiyle çok iyi biriyle iyi anlaştığım, bir diğerini ise tanımamakla beraber iyi bir çocuk olduğu yönünde kanaat getirdiğim 4 adamla masayı paylaşıyordum..

    sanırım ilk kez bu kadar kalabalık bir erkek grubunun içindeydim üniye geldiğimden bu yana.. evet..5 erkek, şimdinin, birbirini
    farklı düzeylerde tanıyıp anlayan,bu günün 5 adamı,

    geleceğim 5 kafadarı..

    nasıl bin oldum diyordum ya,
    binlik sadece karı kız muhabbetiyle, ya da gönül oyunlarıyla yapılmıyordu elbet,
    eğer yeterince iyi anlaşabilen bir kaç adamı, uygun şartlarda bir araya getirebilirseniz,
    dünyanın en tehlikeli, aynı zamanda en eğlenceli karışımını yaratabilirdiniz..

    işte benim maceralarımın ve değişimimin bir başka ayağı da, bu 4 kafa adam ve onlarla geçireceğim zamanlar tarafından oluşturulacaktı..

    voltran oluşuyordu..

    tabi biz, o sırada bunun farkında olmaksızın masada geyik yapan 5 hıyardan başka bir şey değildik henüz,

    bu reaksiyonların katalizörü olan içki, masaya, oradan da kanımıza düşene kadar edecek muhabbet bulmakta bile zorlandık,
    ama sonrası..

    sonrası mı?..

    eh, anlatacağım bakalım *
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster