1. 176.
    0
    geçtim genç kafeye fazla uzak değil zaten, oturdum, üzerimden bi yük kalkmıştı sanki, rahatım, bu soğukta bile insanlar oturuyor, ufonun altına otursaydım iyidi diye düşündüm, bizim arkadaş yine yok ortalıkla, bi çay istedim, bi çift oturuyor soldaki masada, kendimi elemanın yerine koyuyorm, gelecekteki planlarından bahsediyorlar ama tam olarak ne dediklerini anlamıyorum beyaz eşya takgibtleri falan, biraz sonra, çocuk kızın bi arkadaşına kıl olmuş ondan bahsediyor, kız da arkadaşının aslında iyi biri olduğuna ikna etmeye çalışıyor elemanı. derdiniz büyük amk... tam arkamda bitişik masadada üç beş hatun oturuyor, aptal bi muhabbet dönüyor aralarında, istemedende olsa dinliyorum. sanki masada o da oturuyomuş gibi hissediyorum, on dakkada otuz farklı konu, dıbınıza koyim sizin, edeceğiniz muhabbeti gibiyim. inciden seçmeler konduruyor bitanesi arada, adam haklı beyler falan diyor. ne kadar oturdum bilmiyorum, ama masalar bi boşalıyor bi doluyor, biri oturup biri kalkıyor her gelende onu arıyorum, her gördüğüm çiftte kendimi bulmaya çalışıyorum, çay sigara çay sigara, aynı masada oturuyorum. birden omuzumda hissettiğim bir elle irkildim, ani bir heyecan bastı, bu dokunuş çok kibar, kafamı çevirdim, bizim zeki(bahsettiğim çalışan arkadaş), hassktyr, yüzünde bi gülümseme, vay yaw sen nerdesin lotcs+, bayadır gelmiyorsun dedi. kalktım sarıldık falan, şaşkınım ama, farketti soğuk davrandığımı yanlış anladı herhalde, neyse başka bişeye kafamın takıldığını söyledim alınmaması için, anlayışla karşıladı sağolsun. bi yandan çalışıyor, boş fırsatı buldumu geliyor laflıyoruz falan, o sırada halil sezai paramparça parçası çalmaya başladı, gibti beni resmen, içim kan ağlıyor, nasıl özlüyorum ya, annemi görmedim aylardır, babamı görmedim, şuncacık değeri yok bunun yanında, içim paramparça, viraneyim. parça bitene kadar sadece onu düşündüm, gözlerini düşündüm, ellerini düşündüm, gülüşünü düşündüm.
    ···
   tümünü göster