1. 4026.
    +12 -1
    "nasıl yani tsigalko?" diye üsteledi ciddileşerek,

    "şey.. benim..kız arkadaşım var şu anda.."

    "ne..na... ne ara.. nasıl ya?!"

    "ebruyla ayrılma sebebim de bu zaten.." dedim büsbütün tırsmış ve tükenmiş halde..

    eveett.. nihayet günün başından beri beklediğim pörtlek gözler ve sesli soluma sonunda karşımdaydı..

    "şaka yapıyorsun.." dedi fısıltıyla.."aldattın mı kızı?"..

    "tam olarak aldattım denemez.. aldatmamak için ayrılmak zorunda kaldım.."

    nilay sağa sola ve tavana bakınarak ya sabır çeker misali hareketlere başlamıştı..

    "ee" dedi, "şimdi, peki bu kızla ne olacak? bu sefer ciddisin demek ki, ebruyu bile gözden çıkardığına göre?!"

    biraz sesi yükselmişti ama iyi yerden yakaladığımı hissettim,

    "evet, belki de senin bahsettiğin şu "üzemeyeceğim ve kaçamayacağım kişi o dur"..

    sözlerim gerekli etkiyi gösterdi.. nilay sakinleşti.. yumuşadı..sonra,

    "aşık mı oldun yani şimdi sen.." deyip acıma, şaşırma ve hayret arası bir yüz ifadesiyle gülümsedi.."harbi harbi aşıksın bu sefer öyle mi?"

    "sanırım.."

    "inanıyim mi?"

    "sen bilirsin.. * "

    derin bir şekilde iç çekti..

    "o kızla tanıştıracaksın beni.. kimmiş neymiş bakalım..bu kadar infial yarattığına göre.."

    "peki anne"

    "tsigalkoo!"

    "tamam ya tanıştırırız.. allah allah..ama baştan söyleyeyim, tolga pek hazzetmiyor kendisinden.."

    "tolga mı? ne alaka ki tolga ve o?"

    "şey.. kız alt sınıflardan, tolga tanıyor, bir kaç kere aynı mekanda bulunmuşluğumuz var topluca"

    "benim niye bundan haberim yok?" dedi yeniden gözlerini yuvalarından fırlatarak..

    hasgibtir..pot kırmıştım.. tolgayı niye karıştırdım ki amk muhabbetine..hey allahım ya..şimdi ya benim yüzümden kavga filan ederlerse.. kıvırmam lazımdı..

    "ya biz tolgayla takılıyorduk, alt sınıftan da bir arkadaşım var, alper diye, onunla beraber geldi kızlar yani, tolga ikimiziz diye sana haber vermemiştir çıkarken.."

    "haa..iyi bakalım öyle olsun..ama tolga kızı sevmediyse..ben de sevmem muhtemelen... o zaman sen nasıl sevebiliyorsun peki?"

    "e diyorum ya, anormallik bende * "

    "sus, sus, aptal saptal konuşma.. anormal görmemişsin sen.. kartondan prens seni.."

    vay.. güzel tanımlama.. kartondan prens.. yamulan, kırılan, eğilen, bükülen.. kolayca yanabilen.. ıslanınca yumuşayan, eriyen..

    kartondan prens..

    prens bile değil.. bildiğin karton koli aq... çiçek yağı kolisi.. böyle alt kısımları yağ izli..

    "önce bir tanışın bakalım da.." dedim..

    bir tanışın.. hayatımı değiştiren kadını, sadece onun izin verdiği kadarıyla tanıyın.. benim onu tanığımın yüzde 1 i kadar filan mesela..ya da en fazla yüzde 5 i...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster