1. 4001.
    +7 -1
    öğle arası nilayla muhasebemiz vardı,

    yiyeceklerimizi alıp masanın birine oturduk, önce her zamanki gibi genel mevzular konuşuldu, yaklaşan finaller konusunda kaygılar dile getirildi, muhabbetin altı dolduruldu.. nihayet artık yeterince geyik yaptığımızı düşünmüş olmalı ki nilay konuya girdi,

    "tsigalkocum.. nasıl oldu böyle bir şey?" dedi..

    ne dediğini anlamamazlıktan gelecek halim yoktu.. böyle çocuk oyunları için fazla büyüktüm artık.. cesurca devam ettim açtığı yoldan,

    "açıklaması zor be nilay.. galiba ben de bir rahatsızlık var, en yakın cevap bu olsa gerek.."

    "yok canım, ne münasebet.. olur böyle şeyler..ama, ne bileyim, yani siz..siz.. çok güzel bir çift olarak görünüyordunuz dışardan bakınca.. hani, arkadaşımsınız diye demiyorum, hakikaten öyleydi.. mutlu ve uyumluydunuz.. değil miydiniz?"

    iç çektim..

    "öyleydik.. belki..ama.. öyle olsaydık, bunlar yaşanır mıydı dersin? demek ki olmaya da bilirmişiz.. kendimi, onu ve etrafımı kandırmış olabilirim.."

    "bence gayet gerçektiniz..ve hatta bence, sen şimdi kendini kandırıyorsun.. neden bilmiyorum ama, sanki hep böyle güzel giden ilişkilerini bozarak kendine acı çektirmeye çalışır gibi bir halin var..ya da birilerinden intikam almaya çalışır gibi.. bazı şeyleri artık geride bırakmışsındır diye düşünüyordum ben... bırakamadın mı?"

    "yok.. bıraktım..onunla ilgili değil, hatta o bile benim bahanemmiş diyebilirim.."

    "nasıl yani bahanenmiş?"

    "ya, işte ben zaten böyle pislik bir adam olabilmek için fırsat kolluyormuşum.. ayşen meselesi de bahanem olmuş.."

    "saçmalamaaa.. pislik filan değilsin sen.. zorla olmaya çalıştığın şey bu mu yoksa? ne kadar çok insan üzersem o kadar kötüleşebilirim diye mi düşünüyorsun.. inanamıyorum sana tsigalko.. biliyorum seni de zamanında üzdüler, evet, ama sen onlar gibi olamazsın ki? sen farklısın, iyi birisin.. yüzünden belli.. kaçırıp durduğun gözlerinden bile belli..bak bakayım bana?"

    gülümsüyordu, abla muamelesi mi yapmaya başlamıştı şimdi de, çenemi tutup kafamı göz hizasına kaldırdı, sonra o çeneden hafifçe sarsalayıp makas alarak,
    "hanimiş kötü adamım benim" deyip gülmeye başladı..
    kızmam gerekirdi belki, ama kızamadım..ben de güldüm..

    "pff.. nilay..böyle işte.. karışık işler..ben de bitmesin isterdim ama.. olmadı işte.."

    "ee..ne yapalım tsigalko efendi..sen zorla kendini yalnızlaştırmaya çalışıyorsun ama, elbet bir gün kaçamayacağın, üzemeyeceğin birileri bulur senide..o güne kadar bir yere mi bağlasak seni ne yapsak da insanlara kötülük yapmasan :p"

    "yalnız olduğumu da nerden çıkardın?" dedim,

    "hımm doğru ben varım ;) tolga var, ama benim bahsettiğim yalnızlık farklı, kapiş?"

    gülümsedim..
    "şey..ben öyle de yalnız sayılmam aslında.."

    "nasılll?" dedi, şaşırmış gibi,

    anlaşılan nilayın henüz her şeyden haberi yoktu..ona tolga mı, yoksa ebru mu anlatmıştı ayrıldığımı bilemiyorum ama beni nilayın gazabından korumak için bazı gerçekleri gizlemişti belli ki..acaba ben de bozuntuya vermese miydim?
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster