1. 4001.
    +8 -1
    http://fizy.com/#s/1agwms

    ceydaya bir kaç günlüğüne memlekete gitmek istediğimi söyledim..biraz kafamın dağılmasına ihtiyacım vardı,
    annemler finaller öncesi gel biraz görelim demişlerdi zaten..

    uzaklaşmam gerekiyordu buralardan..kafa izni yapmam... en azından bu hafta artık okula gitmemem iyi olurdu.
    dönüşte ertesi gün için bilet aldım, akşamdan valizlerimi hazırladım,

    ve nihayet, kamil koç un sıcak koltuğuna kıvrılmış, evime doğru yol alırken, yeniden o, artık sadece ailemin yanındayken olabildiğim, saf ve bozulmamış tsigalko olabilirdim..onların karşılıksız sevgi ve anlayışları beni kucaklar, bilmedikleri yaralarımı, farkında olmadan iyileştirmelerini sağlardı..

    garajdan beni almaya gelen babamla sarıldık,

    "ne var ne yok oğlum?" dedi gülerek.

    "iyidir baba, uğraşıyoruz" dedim.

    "ne ile uğraşıyon sıpa, ye iç gez, toz işte, sanki taş ocağına yolluyoruz * " deyip günün ilk taşağını geçti, omzuna bastırıp zıplayarak karşılık verdim, valizleri arabaya attık, evimize doğru yol aldık.

    "gelmen iyi oldu" dedi, "sürpriz durumlar var eve gidince konuşuruz"

    ne sürprizi la..

    "ne sürprizi ya?" dedim,

    "eve gidince konuşuruz bakalım, dur şurdan tatlı alalım"

    allah allah..ne sürprizi olabilirdi ki şimdi durup dururken..acaba 3. bir kardeş filan mı gelicek diye düşündüm, sonra düşündüğüme gülüp aklımdan uzaklaştırdım... kendime bir hediye beklemeyecek kadar büyümüştüm..yani kişisel bir hediye değildir muhtemelen, ailenin tamdıbını ilgilendiren bir olaya benim de eşlik etmem istenecekti,
    son bir kaç senedir genelde sürprizler bu şekilde olmaya başlamıştı, yani öyle noel paketleri beklediğim yok.
    ···
   tümünü göster