1. 1.
    0
    galiba hep aynı başlıyor.

    önce hayranlık duyuyorsun. her şeyine hasta oluyorsun. sanki insanüstü bir varlıktır karşındaki. her an yanında istiyorsun. günler böyle geçiyor. geceler onunla ve gündüzler ilk işin onu düşünmek oluyor. tabi ben burda ergenlerin aşkını yazıyorum binler. benim gibi zütünün kılı ağarmış biri böyle işleri pek ciddiye almaz.
    şu soç taşakta görüyorum da gülümsüyorum dıbına koyyim. hep aynı takluklar.
    lan bu iş piyanoyu her defasında yeniden keşfetmeye benziyor. yani o taklu suya illa girecez lan. neyse.

    sonra tanışılıyor. karşılık alındıysa bundan sonrası batır aşşağı bi düşüştür fikrimce.
    çünkü kalede ilk gedik açılmıştır binler. yani asıl heyecan büyük bir yara almıştır: yani mücadelenin kaleyi düşürmenin heyecanı.
    fakaf aşık bünye bu seviyede henüz bunun bilincinde değildir elbette. sabaha kadar mesajlar yağar.
    uyudun mu aşkım? der aşkı. gerçi çocuk arasıra osbir çeker ama aşk başkadır. sonunda el el tutşuşur ve buından sınraki olayla çorap söküğü misali kolay ilerler.
    yiyişme başlar. ara sıra kavgalar edilir. küskünlükler, dargınlıklar ilk gözyaşları. ve ayrılık. tabi bu geçici bir durumdur. sonra yine bi müddet devam eder.
    ve büyük an gelir bi noktada. kızla yataktasındır.

    aşk yatakta biter amın evlatları. kim ne derse desin.
    aşkın ömrü yatağa kadardır. bundan sonraki süreç uzatmalardır.
    büyü bozulmuştur. beden bedene ermiştir ve aşk dediğin şey de hormonlarının patlama isteğinden başka bir hal deyildi zaten.
    ···
   tümünü göster