hayat her şeye rağmen güzel değil

birden bitmiş otomatik oda parfümü sesi gelince irkildi. kulağında yavuz çetinin sesi olsa da duymuştu o sesi, tanıyamadı korktu. korkması geçince önce güldü, sonra bastı eksiyi. ama acıdı oda parfümüne, çünkü sesi eskisi gibi "tkırt fooarş" diye değil, "tkırkrık ııhşş" diye çıkıyordu. derdine ortak olmak istedi. hoparlörü açtı, kulaklığı çıkarttı. yavuzun sesi tüm odadaydı artık. açtı bi 70'lik, iki kadeh rakı koydu. biri kendine, biri oda parfümüne. rakısından bir yudum aldı ve "bugün" butonuna bastı. sol frame "google chrome aradığınız sayfaya ulaşamadı" benzeri bi' hata çıkıyordu. yıkıldı, dayanamadı. bu kadar çok tersliğe katlanamazdı.

kendi kendine mırıldandı, "hayat her şeye rağmen güzel müzel değil dıbına koyim, zaten o ne lan öyle, martılar vapurlar falan!"

bu mırıldanmayla ufak bi cenk erdem göndermesi yapıp, anlayana sivrisinek saz maz, ya da bilemedik laf az falan diyerek iyice sıçıp sıvadı.

olsun, şu satırlar yeterdi yine de ona;

geçmiş için hayıflanmadım
gelecek için kaygılanmadım
rakı masasında melankoli yazmadım

özet: galiba çok yalnızım ve çok canım sıkılıyo lan. dıbına koyim böyle işin.