+3
-1
upuzun sakallari ve biyigi olan, soluk benizli, yasli bir adamdi bu. uzerinde gri renkli ve dugmeli bir elbise
vardi. -siz kimsiniz? diyebildim zar zor, korkudan ve stresten tukenmis vaziyette. -ben bu mezarligin
bekcisiyim, dedi yasli adam, hafiften gulumseyip bana moral vermeye calisarak. fakat birden yeniden kadinin
oldugu yere baktigimda hayretler icinde kalmistim, carsafi ve pecesi yuzunden sadece gozleri gorunen, hatta
gozleri bile net gorunmeyen kambur kadin, butun yapmakta oldugu isini gucunu birakmis, put gibi hareketsiz
vaziyette duruyordu. son derece sogukkanli gorunen ve "ben butun olayin farkindayim" gibi bir havaya
burunen yasli adamcagiz, bir eliyle gozlerimin onune set yapip yuzumu kapatirken, diger eliyle de omzumu
tutarak bana arkami dondurmeye calisiyordu.. butun bunlari yaparken yani beni cekistirirken bir yandan da:
-sakin bakma, sakin konusma.. gel haydi gidelim buradan.. diyordu/// ben oraya bakmaya calistikca yasli
bekci de beni engellemeye calisiyordu. -yuru hadi gidiyoruz dedim! \\ yasli bekciyle beraber mezardan
uzaklasmaya basladik.. -iyi ama nereye gidiyoruz?? diye sordum az once yasadigim garip olayin etkisinden
cikamamis bir sekilde. -seni kulubeme goturuyorum, korkma. biraz kucuk ve soguktur, ama iki bardak cay
iceriz, hemen isiniveririz.. dedi bekci. cok buyuk bir kabristanin neredeyse disina cikmis, kiyisinden kiyisindan
yuruyor, etrafini dolasiyorduk. yolculuk boyunca tek kelime konusmadik. yaklagib bi 20 dakika kadar
yurudukten sonra, nihayet kabristanin obur ucuna varmistik. -iste benim kulube.. gec otur bakalim soyle..
sobayi da yak.. \\ bekci dayi caylari koyduktan sonra oturup agir agir soluklandi, bir iki of cektikten sonra
konusmaya basladi: -simdi anlat bakalim delikanli.. kimsin nesin kimlerdensin? gecenin korunde, bu saatte
burada ne isin var? \\ acilen bir yalan bulup uydurmaliydim. -ailem kizarkadasimi onaylamadigi icin, evden
kactim.. dedim hafiften kizarmis vaziyette. yalan soylemekten de, yalan soylemek zorunda birakilmaktan da
nefret ediyordum. -mezarliktan baska kalacak baska yer mi yoktu oglum??? \\ bekci dayi, son derece ikna
olmamis gulumsemeli bir ifadeyle suratima bakiyordu. -mezarlik kadar sakin ve gizlenilesi bir yer daha yok
diye dusundum.. dedim piskin piskin. bekci dayinin gozlerinde "ben kacin kurrasiyim yer miyim bunlari"
ifadesi vardi. inceden gulumsuyordu. -gel seninle bir anlasma yapalim delikanli.. ikimiz de birbirimize yalan
soylemeyelim, durust olalim. \\ bunun uzerine tek kelime etmemis, olumlu veya olumsuz herhangi bir cevap
vermemistim. kabristan bekcisinin merakli gozleri simdi de elimdeki mavi dosyanin uzerinde geziniyordu. uzun
uzun dosyayi suzdukten sonra gozlerime dikti yasli cokuk gozlerini: -bu dosya nedir? \ sessizligimi korumaya
devam ediyordum. sanki ona bir aciklama yapmam gerekiyormuscasina takindigi bu tavirdan hic ama hic haz
etmemistim. bir an once kalkip gitmek istiyordum ama gecenin korunde mezarligin ortasinda, beklemek icin
daha guvenilir bir yer yoktu.. kisa bir sure kulak kesilince, mezarligin iclerinden gelen tuhaf inleme, kahkaha
karisimi enteresan sesler dikkatimi cekti. -bu sesleri sen de duyuyor musun bey amca? diye sordum. -evet..
dedi bekci, yeniden "bilmez miyim amk" gulumsemesini takinarak. -ne sesleri bunlar? diye sordum.
-sarhoslar, kafayi ceken ayyas capulcular, polise enselenip geceyi nezarethanede gecirmemek icin gelip
burada iciyorlar, dedi. kafasini yaklastirip imali imali gozlerini buyuttukten sonra -bunlar da senin kafadan
baksana, isi gucu birakip mezarliga kosuyorlar.. dedi ve dalga gecer gibi konusmayi birakip ciddileserek
devam etti: burasi kabristanin kuzey yarim adasi, burada sarhostan baska birsey olmaz. onlarin da kimseye
pek zarari dokunmaz. ancak diger taraf tekin degildir, bu saatte hic kimse oraya gitmez, ben bile.. \\ -hangi
taraf? dedim. -guney tarafi, seninle karsilastigimiz bolge, cevabini aldim. bir an durdum, bir iki saniye
dusundukten sonra, sormam gerektigine inandigim soruyu sordum: -peki o halde, neden bu gece benimle
birlikte oradaydin?
---
yazar: ingilizce am gunu yag
Tümünü Göster