1. 276.
    0
    beyaz torosun arka koltuğundan dışarıyı izliyordum... arada bir de telsiz sesleri geliyordu... daha önce de binmişliğim vardı polis arabalarına ama o zamanlar ne halt yediğimden haberdardım ve ne olacağını az çok kestirebiliyordum ama bu sefer her şey başkaydı, arabaya oturuşum, yanımdaki polisler, telsiz sesleri, şehir, şehir bile farklıydı... yanlarından geçtiğimiz arabalar, arabanın içindekiler hepsi tek ağız olmuş "taku yedin oğlum sen" diyordu... bir şey de yapmamıştım üstelik, ama yine de korkuyordum ve mutlaka yanlış bir anlaşılma vardır diye de ümit ediyordum..

    iyi de silah neyin, nesi? nerede bulmuşlar ki, bilmiyordum... içim içimi yiyordu... o an kaç dakika gittiğimizi, nerede olduğumuzu bile kavrayamıyordum artık... dışarı bakıyordum ama gördüklerimin sadece gözlerimin önünden geçiyordu, zihnimin kenarına dahi ulaşmadan gözden kaybolurdu...

    silah'ı sorsam mı diye düşündüm? ya terslerse...

    zaim komisere baktım, koltukta yan oturmuş, tespihini sallıyordu...

    "amirim" dedim...

    zaim komiser dikiz aynasından bana bakarak...

    "ne var lan" dedi..

    "silahı nerede bulmuşlar ki" dedim...

    benim evde mi? diye de ekledim...

    gözlerini kapatıp, ağzını yamultarak...

    "yok" dedi,

    bir anlık rahatladım ama o da çok sürmedi..

    zaim komiser arkasını dönerek bana baktı... o bakışta bana ana avrat gittiğinin farkındaydım ama o küfürlü bakışın daha da ilerisine giderek...

    "ebenin amında bulmuşlar" dedi..

    "amirim" dedim...

    "vallahi benim silahım yok, ben hiç silahım olmadı ki, kullanmasını da bilmem, benim ne işim olur silahla amirim, yemin ederim amirim" dedim...

    zaim komiser, tespihini avuçlarının arasına aldı, yumruğunu alnımın çatısının hizasına getirerek...

    "sana buradan bi korum, görürsün amirini, dön lan önüne lale... " dedi, ama öyle bir söyledi ki, bakışı ettiği küfürden daha tesirliydi...

    tam yine "amirim" diyecektim ki yanımdaki ayyaş dirseğini böğrüme indirerek...

    "şşşş" dedi...

    ayyaşa baktım,

    yüzüyle, yönümü çevirmemi istedi...

    zaim komiser önüne dönünce ben de kapının camından dışarıyı izlemeye başladım...

    yanımızdan sari bir taksi geçiyordu, müşterisi kim acaba? bana bakıyor mudur? bakıyorsa nasıl bakıyordur diye taksinin arka koltuğunda oturana baktım...

    bakmaz olaydım...
    ···
   tümünü göster