masa da masaymış ha

adamın masaya koyacağı bir yaşama sevinci yoktu
masaya koymak istedi ama cepleri boştu
kapıyı açarken ellerinin titrediği o anahtarı koydu masaya
çiçek yoktu elinde zaten çiçeği koyacağı bakır kasesi de yoktu
sütünü yumurtasını koydu dolabına, masada olmaz onlar
pencereden ışık da gelmiyordu, evde ışığı pek sevmezdi de
bigibleti de çürümeye yüz tutmuştu zaten, sesi çıkmıyordu epeydir
ekmeğini usulca koydu masaya, çok sever taze ekmeğin kokusunu
aklında olup bitenleri de koymak istedi masaya
ama çıkaramadı hepsini bir anda, dolup taşıyordu orası yıllardır el değmemiş bir mağara
ne yapmak istiyordu hayatta diye düşündü
çok büyük bir amacı da yoktu mutlu olmaktan başka

kimi seviyordu kimi sevmiyordu onları da koydu masaya
sevmedikleri aklına gelmedi zaten masada hep sevdikleri vardı o anda
bir kere bir bir eder dedi, elde zaten hep bir var diye onu bırakmadı masaya
bira içmek istiyordu kaç gündür, birayı değil alkolü koydu damarlarına
uykusunu da koydu hemen onun yanına, zaten istemesede geliyordu anında

tokluğunu ve açlığını da koydu, umrunda mıydı oysa?
masa da masaymış ha