banyoda seviştiğimiz zamanlarda

baş parmağımla diğer parmaklarım çamaşırın ayrı taraflarından birbirine dokunmaya başlayınca elimi birden çekip tamamen çamaşırının içine soktum. bi anda gözlerini açıp biraz kızgın biraz heyecanlı gözlerle bana baktı. dudaklarına yapıştığımda bi kaç saniye itiraz eder gibi olsa da kendini bana bırakmıştı. az da olsa hala tedirginliğini hissediyordum. parmaklarım amından gelen sıvıyla sırılsıklam olmuştu. bekaretini bozmaktan korktuğum için dıbının dudaklarıyla oynuyor ileri geriden çok aşağı yukarı oynatıyordum parmaklarımı. tek eliyle kolumu tuttuğunda tırnaklarını etimde hissettim. canım yanıyordu ama hissettirdiği erkeklik duygusu çok başkaydı. klitoris denilen şeyin varlığından habersizce parmaklarımı içine sokmadan oynuyordum amıyla. elim tamamen ıslanmıştı. zaman algım zayıflamıştı. öpüşmeyi bırakıp kafasını boynuma doğru yasladıktan bi kaç saniye sonra titremeye başladı. orgazm olduğunu kol kaslarıma tamamen geçirdiği tırnaklarından çok titremesinden anlıyordum. istemsizce ağırlığını üstüme bıraktı. eli gevşemişti. kendini geri çektiğinde yüzüme bakmıyordu. sinema perdesinden suratına yansıyan ışıkta mutluluktan uzak, pişman bi yüz ifadesi vardı. o an düşündüğüm tek şey sıranın demir gibi olmuş gibime gelmiş olduğuydu..