1. 1.
    0
    o gün nöbetçi öğrenci olarak takılırken köşeden simge dönüp geldi. simgenin okuldaki bi çok sıraya adını kazıdığı bi sevgilisi vardı. herkes gibi ben de bunu biliyordum. naber simge dedim. iyi senden dedi. hayırdır dedim. hiç dersten sıkıldım lavaboya diye çıktım takılıyorum öyle dedi. nasıl gidiyo resulle dedim. ayrıldık biz ya dedi. ee şimdi yok mu hoşlandığın kimse dedim. aslında var ama sadece ilk üç harfini söylerim dedi. e peki dedim yavşak bi gülümsemeyle. sen dedi ve arkasını dönüp gitti. hayalini kurduğum onca şeye rağmen o kadar da heyecanlanmamıştım. hani "ulan okula geç kaldım!" diye kalkıp "ya bugün cumartesi" diye yatağa dönersin ya, aynı onun gibi sıcak bi mutluluk yayıldı içime. sonra o dersin bitmesini daha doğrusu simgenin çıkmasını bekledim. bitince yanıma geldi tekrar. ben de senden hoşlanıyorum vs. derken sonraki günlerde tenefüsün yalnızca 15 saniyesini ayrı geçiriyorduk. zil çalar çalmaz fırlayıp yanıma geliyordu simge. bu ilgi zütümü kaldırdı ve yakınlaşmaya başladık..
    ···
   tümünü göster