1. 1.
    0
    (bkz: ölü ozanlar derneği)

    beyler, şiirsever incici panpalarımız için bir sığınak, bildiğimiz güzel şiirleri paylaşacağımız, tartışacağımız, tanışıp kaynaşacağımız bir ortam oluşturmak istedim ve bin ozanlar derneği'ni kuralım diye düşündüm.

    eğer ilgi gösterir, beni giblerseniz bu başlıkta her gün çok güzel şiirler paylaşırız, şiir, edebiyat ve hayata dair her konuda sohbet ederiz. yok giblemezseniz de keyfiniz bilir, ben gün aşırı güzel şiirler yazarım buraya.

    ilk şiirler benden. ilki 2. yeni şairlerinden ülkü tamer'in pek bilinmeyen güzel bir şiiri, ikincisi de efsane william blake'in çok meşhur bir şiiri.

    özet: özet isteyen adamın bu başlıkta işi yok.

    - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - -

    ülkü tamer - konuşma

    -aman, kendini asmış yüz kiloluk bir zenci,
    üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten;
    ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci?
    hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    iyi nişan alırdı kendini asan zenci,
    bira içmez ağlardı, babası değirmenci,
    sizden iyi olmasın, boşanmada birinci...
    -çok canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.

    - - - - - - - - - - - - -

    william blake - the tyger

    tyger! tyger! burning bright
    in the forests of the night,
    what immortal hand or eye
    could frame thy fearful symmetry?

    in what distant deeps or skies
    burnt the fire of thine eyes?
    on what wings dare he aspire?
    what the hand dare sieze the fire?

    and what shoulder, & what art.
    could twist the sinews of thy heart?
    and when thy heart began to beat,
    what dread hand? & what dread feet?

    what the hammer? what the chain?
    in what furnace was thy brain?
    what the anvil? what dread grasp
    dare its deadly terrors clasp?

    when the stars threw down their spears,
    and watered heaven with their tears,
    did he smile his work to see?
    did he who made the lamb make thee?

    tyger! tyger! burning bright
    in the forests of the night,
    what immortal hand or eye
    dare frame thy fearful symmetry?

    çevirisi:

    kaplan! kaplan! gecenin ormanında
    işıl ışıl yanan parlak yalaza,
    hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
    kurabildi o korkunç simetrini?

    hangi uzak derinlerde, göklerde
    yandı senin ateşin gözlerinde?
    o hangi kanatla yükselebilir?
    hangi el ateşi kavrayabilir?

    ve hangi omuz ve hangi beceri
    kalbinin kaslarını bükebildi?
    ve kalbin çarpmaya başladığında,
    hangi dehşetli el? ayaklar ya da

    neydi çekiç? ya zincir neydi?
    beynin nasıl bir fırın içindeydi?
    neydi örs? ve hangi dehşetli kabza
    ölümcül korkularını alabilir avcuna?

    yıldızlar mızraklarını aşağıya atınca,
    göğü sulayınca gözyaşlarıyla,
    güldü mü o, görünce eserini?
    kuzu'yu yaratan mı yarattı seni?

    kaplan! kaplan! gecenin ormanında
    işıl ışıl yanan parlak yalaza,
    hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
    kurabilir o korkunç simetrini?
    ···
   tümünü göster