+2
günlerden pazar. restoranda sevgilimin gelmesini beklerken bir yandan da ışılsu ile browni intense atıştırıp sandalyeden düşmece oynuyoruz. neyse garson geldi dedi ki bir isteğiniz var mı? ışılsu demesin mi "beni dağa kaldır! dağa kaldır beni çabuk!" diye? o an iptal oldum, mavi ekran verecektim, ekranın mavi tübü patlamış. maalesef ekranı zütüme sokmakla yetinmek durumunda kaldım. garson ışılsuyu dağa kaldırırken ben de sakin sakin browni intense imi yerken bir yandan da mütemadiyen saate bakıp umarsız sevgilimin gelmesini bekliyordum. o an hoparlörlerden radiohead şarkısı çalmaya başladı ve flashback yaşadım sevgili okurlar. evet... anlamı benim için çok büyük olan bir flashback, 9 yaşında olduğum o pazar gününe zütürdü. bir inşaatın önünde arkadaşlarımla mütemadiyen buzlu bademler eşliğinde top oynarken topumuz inşaatın bahçesine kaçtı ve giden ben oldum. inşaatın içinde bir adam "hey... çocuk gel sana browni intense vereyim" dedi. dayanamadım sevgili okurlar, mütemadiyen gitmek durumunda kaldım. bana browni intense yerine, uzunluğunun inanılmaz olduğu ve üzerinde inc.. s..er yazılmış fakat bazı harfleri silinmiş olduğundan okuyamadığım iki kelimenin kazınmış olduğu bir erkek penisi uzattı. ne yapacağımı bilmiyordum, inşaatın yarısında çıkayım oyunculuk kötü dedim, izin vermedi. beni hunharca gibti sevgili okurlar. zütüm o gün bugündür öyle büyük ki, ekşi yazarı olmak zorunda kaldım. üstelik... üstelik züt deliğim o kadar büyük ki kakam geldiğinde tutmak gibi bir lüksüm yok. anüs kaslarım işlevini yerine getirmiyor ve kakam geldiği an düşüveriyor oracıktan.
evet benim için anlamı olan bu flashback durumundan çıktıktan sonra bir baktım ki karşımda sevgilim, ışılsu ve garson. hepimiz mavi ekran verip nutellalar eşliğinde benim evime gittik. garson üçümüzü de giberken, nutella ise mütemadiyen bizi izliyordu...
amk beynim gibildi muallakler.